Fakat yine adalet unutuldu.
Mesela İzmit Çayırköy Mahallesi’nden otobüse binip 200-300 metre ötedeki Yeşilova Mahallesi’nde inecekler ile Derince’ye gideceklerde aynı ücreti ödeyecek.
Oysa kademeli tarife diye bir şey var.
İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerde bu tarife uygulanıyor.
Bizim Büyükşehir Belediyesi yöneticileri Lale Festivali denilince İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni aynen taklit ediyorlar.
Fakat aynı belediyenin özellikle ulaşımla ilgili aldığı kademeli tarifeyi görmemezlikten geliyorlar.
Minibüse binen bir vatandaşın kısa mesafede bile tam ücret ödemesi haksızlıktır.
Kazançları düşeceği için kademeli tarife minibüsçüleri rahatsız edebilir.
Ama minibüsçüler kızacak diye vatandaş kazıklanmamalı!
Ve buna Kocaeli Büyükşehir Belediyesi yöneticileri de alet olmamalı.
Vatandaş tepkisiz.
Oysa demokrasilerde tepkisiz toplum olmaz.
Duyarsızlık yaşanmaz.
Banane anlayışı da barınmaz. .
Haksızlıklara göz yuman ve zamanında tepki vermeyen toplumlar; acıları da yaşamak zorunda kalır.
Ne yazık ki millet olarak tepkisiz bir toplumuz.
Gelişmiş ülkelerde yöneticiler bu kadar rahat hareket edemiyor.
En ufak bir adaletsizlik de bile binlerce kişi aynı anda sokağa çıkarak demokratik hakkını kullanıyor.
Protesto demokratik bir haktır.
Ama bizim ülkemizde polisimiz demokratik hakkını kullananların önüne copla çıkar!
Aynı konuyla ilgili söylenecek ve yazılacak o kadar çok şey var ki; sayfalar almaz.
Sözün kısası; en iyimser tahminle 50 ya da 60 yıl sonra inşallah bu tablo değişecek!
Aslında hızla sanayi toplumundan bilgi toplumuna dönüşmeliyiz.
Bu yönde vakit kaybetmeden ciddi adımlar atılmalı.
Lakin belli ki bu durum siyasilerin pek işine gelmiyor.
Malum az bilen toplum çok şeye inanır.
Siyasilerde çok kolay yönlendirebildikleri için az bilen toplumları sever.
Oysa her türlü fenalık cahillikten gelir.
Doğru bilgiden zarar gelmez
Ve aslında bildiklerimiz değil, doğru zannettiklerimiz başımızı belaya sokar.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi yöneticileri ‘Nasıl olsa vatandaş tepki göstermiyor. Minibüsçüleri kızdırmayalım’ diye düşünerek daha fazla bu haksızlığa göz yummamalıdır.
Bütün demokratik ülkelerde sivil toplum örgütlerinin halkın yönetime katılmasında etkin rolleri vardır.
Türkiye’de sesi çıkan bir sivil toplum örgütü yöneticilerinin başlarına gelmedik kalmaz.
Hatta anında FETÖ’cü bile ilan edilebilirler!
Tekrar ediyorum inşallah 50-60 yıl sonra bu tablo değişecek!
Bu benim hayalim ve bakalım gerçek olacak mı?
En az 60 yıl bekleyelim!
Lakin o günleri görmeye ömrümüz yetmez!
Bugün doğanlar görebilir!
Sevgiyle kalın, Gerçek Kocaeli’de kalın!