Eleştirilince vites yükseltip motoru daha da bağırtıyor.
Ağzını her açışında çam ormanı deviren, akşama kadar şaval-gaval işlerle iştigal eyleyip, gelen vatandaşı saatlerce kapıda bekletip ya da görüşme zahmetinde bulunmayıp sonra da Genel Merkezden gelen emirle bıyık bırakıp adam gibi görünmeye çalışan tiplerimiz var.
Oysa asıl adamlık bıyık bırakmak değil; bıyıklı-bıyıksız, açık veya kapalı, emekli veya çalışan tüm insanlarımızı bir gözle görerek, onların yaşam standartlarını yükseltecek eylemlerde, yani hizmetlerde bulunmaktır.
İktidar veya muhalefetteki kardeşlerimiz ya yumurta dayanınca ya da olağanüstü hallerde göstermelik bir-iki varyasyonla zevahiri kurtararak siyaset ettiğini düşünüyorlar.
Vatandaşın derdiyle dertlenen adam sayısı gün geçtikçe azalıyor.
15 Temmuz’ dan sonra bu milletin canını feda edecek kadar vatanına bağlı olduğunu gördüğünde 1-2 salvo yaparak halkın içine girenler bu günlerde yine asma altı veya kafe muhabbetlerinden fırsat bulup vatandaşla bir araya gelemiyorlar.
Sayın Cumhurbaşkanımızın itidalli ve cesur duruşuyla, vatandaşımızın da müthiş direnişiyle savrulan darbe girişiminin artçıları daha devam ederken kendisini 3-5 yancısıyla nargile muhabbetlerine mahkûm edenleri bu millet gördükçe iğreti oluyor gibi geliyor bana.
Esnaf olduğumuzdan tuttuğumuz nabzın sonucudur bu tespitlerim.
Millet o ilk günkü heyecanını kaybederse bunun tek sorumlusu sorumsuz yerel yöneticilerdir.
Bu kadar dangıl dungul, bu kadar kendine dönük ve bu kadar “ben var ya ben” havasındaki şahsiyetlerden yılmış vatandaşımıza biraz daha yakın olmak, dertleriyle hemhal olmak kime ne zarar verir ki?
Az inin sahalara ya…
Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanlar günde 3-5 saat uykuyla bu olağanüstü süreci yönetmeye çalışırken yerel siyasetçiler ne iş yapar acaba?
Hiç sokakta Belediye Başkanı, Meclis Üyesi, İlçe Başkanı falan gören var mı?
Var da ben göremiyorsan yuh olsun o zaman.
Basına poz vermekle, çaka satmakla olmuyor bu işler beyler.
Ülke kan gölü.
Suriye sorunu, her gün gelen şehit haberleri, ülkenin Güneydoğusunda yaşanan olaylar, FETÖ’ nün dibine kadar yanında olup da içeri alınanların yanında ıpır-zıpır bahanelerle mahkûm edilenlerin ailelerinin dramları sizi sokağa çekmiyorsa burada bir sorun var demektir.
Hastaneleri bir gezer misiniz lütfen?
Hele gece acillere bir uğrar mısınız acaba?
Temizlik, yemek, hasta-doktor ilişkileri, banko görevlilerinin tutum ve davranışları, randevulardaki sorunlarhususunda bir fikriniz var mı?
Nerden olacak ki?
Nasılsa sizin bir yeriniz gıdıklandığında ordu gibi seferber olanlar var.
Koskoca Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesinin acil bölümünde yüzlerce gece hastasına kaç Doktorun baktığını biliyor musunuz?
İlçe başkanı denen zatı muhteremler siz ne iş yaparsınız?
Pijamalarınızı çıkarın da iktidar olmanıza bu denli katkısı olan sağlıktaki gelişmelerin ne denli yerlerde süründüğünü görmek için acilleri bir ziyaret edin lütfen.
Zahmet olacak ama ilçenizde bulunan kurumlarla alakalı vatandaşlardan gelen şikâyetleri iktidar partisinin yerel temsilcileri olarak üst makamlarınıza bir rapor ediverin.
Rapor etmekle de kalmayın, düzelene kadar başlarının etini yiyin.
E tabii muhalefetin saygıdeğer ilçe başkanları, sizde bu durumları bir gündeme getirin isterseniz..!
Koltuk sıcak geldiyse bilmem de, ben olsam biraz soğuturdum oraları.
“Bu kadar hengâmenin içinde bunlarla mı uğraşacağız” diyen zatı muhteremler varsa onlara ayrıca bir iki laf ederiz yani.
Ağzımız biraz laf eder…
Ha eğer korktuğunuz bir şeyler varsa söyleyin de bilelim.
Mesele vatandaşın mutlu yaşaması ise yereldeki yöneticiler FETÖ sendromundan bir an önce sıyrılıp normal düzene geçmeli artık.
O şeref yoksunu şahsiyetlerle Devletin kolluk kuvvetleri, adli makamları zaten ilgileniyor.
Siz saygıdeğer Belediye Başkanları, İlçe Başkanları ise yerelle ilgilenmek zorunda olanlarsınız.
Eğer bu görevlerinizi yapmıyorsanız satır arasına yerleştirdiğim şu cümleme kulak verin; 1 yıl sonra defterinizi dürecekler.
Hem de öyle bir dürecekler ki…
Bunu FETÖ denen canavarlar yapmayacak.
Sizi oraya oturtan siyasilerimiz kaldırmasını da bilir.
Benden söylemesi.
Bak unutmayın abi tavsiyesini; Soğutun oraları, soğutun.
Anladınız siz.
Kalın sağlıcakla.
