Ya da “ Başkanda değişmeler mi var? ” gibi vehimler üreteceksiniz.
Hayır, böyle düşüneceğiniz bir şey yok.
Ancak yazacaklarımdan sonra “ne düşünürseniz sizde haklısınız” diyebilirim.
Gelelim konuya.
Ak Parti İzmit İlçe Kadın Kolları başkanını hiç tanımam.
Kendisi hakkında olumlu veya olumsuz bir düşüncem de yoktur.
Lakin iyi ekip kurabilen, ekibini iyi motive eden ve netice odaklı çalışanları oldum olası severim.
Şimdi gelelim bu yazıyı neden yazdığıma.
İsminin Aysel Demirtaş olduğunu yeni öğrendiğim hanımefendi benim siyaset ettiğim dönemdeki Kadın Kolları Başkanlarından farklı bir profil çiziyor.
Siyasetteki bence en önemli husus; iyi bir ekip oluşturmak ve onlara verim alabileceği aktivitelerde bulunmalarını sağlayacak imkânlar sunmaktır.
Yani onları heyecanlandırmanızdır aslolan.
Bugün ziyaretime bir hanımefendi geldi.
Elinde hediyesiyle birlikte “müsaade ederseniz sizi ziyaret etmeye ve sizinle sohbet etmeye geldim” dedi.
Tanıdığım ve hatta birazda yakınım olan bu hanımefendi “İzmit İlçe Kadın Kolları Yönetiminde olduğunu, partimize biraz kırgınsınız ama ben sizin gönlünüzü almaya, sizinle sohbet etmeye geldim. Lütfen kabul edin.” deyince şaşakaldım.
Şaşkınlığımın sebebi; 11 yıl hizmet ettiğim bir partinin mensubunun tanıdığım olduğu halde sadece parti ziyareti için geldiğini ifade etmesi ve onun bu inceliğinin milyonda birini başkanlığını yaptığım ilçemdekilerin göstermediğiydi.
Konuşmaya başlayıp sohbet ilerledikçe bu hanımefendiye bu inceliği, bu nezaketi görev olarak verenin Kadın Kolları Başkanları olduğunu anladım.
Her bir yönetim kurulu üyesi her hafta en az 2 kişiyi ziyaret ediyor ve bunu başkanlarına rapor ediyor.
30 kişilik bir kurul her hafta en az 60 kişiyi ziyaret etmiş oluyor ki; bunu 52 hafta ile çarparsanız 3120 kişi yapar.
Yani sadece kadın Kolları İlçe Yönetimindeki görev yapanlar bu kadar kişiyle birebir temas ediyor.
Gönlünü alıyor, hal hatır soruyor ve partisine destek vermesini sağlamaya çalışıyor.
Birilerine göre çok önemli görünmeyebilir.
Ama siyasette az çok tecrübe edinmiş birisi olarak bunun oluşturduğu sinerjinin nerelere varacağını bildiğimden ben çok önemli buluyorum.
İlçeden mahallelerekadar geçen bu enerjinin oluşturduğu sinerjinin sonuçlarını alamayanlar bunu da elbette anlayamazlar.
Sandıklar açıldığında “Ben nerde yanlış yaptım” türküsünü çığıranlar ısıttıkları koltuklarından kalkmayanlardır.
İşte koltuklarını ısıtmayanların, arkadaşlarını da koltuklara alıştırmayanların aldığı sonuçlar.
2002 yılından bu yana sürekli tek başına iktidar.
Ak Parti’nin Kadın Kollarına neden bu kadar değer verdiğini, kadınların bu değere layık olabilmek için ortada fol yok-yumurta yokken bile neden bu kadar aktif olduğunu anlamak için seçim sonuçlarına bakmak yeterlidir sanırım.
Bu ziyaretten sonra başta İzmit olmak üzere ilçe ilçe Kadın Kollarının Facebook sayfalarına girdim.
Hemen hemen her gün bir aktivitenin içinde olduklarını, ziyaretler ve organizasyonlarda hep önde olduklarını, her gün bir başkan yardımcısının partide nöbet tuttuğunu gördüm.
Diğer partilerin ilçe binalarının neredeyse açılmadığı bu dönemde Ak Parti’ nin sadece Kadın Kollarının diğer partilerin ana kademelerine bile fark attıklarını gördüm.
Dedim ya; ardında başka bir şey aramayın bu yazdıklarımın.
Ama siz siz olun ey muhalefetin yerinde sayan teşkilatları; bırakın Ak Parti’ nin il veya ilçe teşkilatlarını bari kadın kollarını örnek alın ve neden siyaset ettiğinizin biraz farkına varın.
Şimdi yine diyeceksiniz ki; İzmit nire, Derince nire?
İşte incelik burada…
Birinin (nefsinden mi dersiniz, kibrinden mi dersiniz, korkusundan mı dersiniz, ne derseniz deyin) yapamadığını bir başkası yapabilmeyi başarıyor.
Önemli olan başarmaksa, Ak Parti bunu işte böyle başarıyor.
Bizde güzel bir atasözü vardır.
Biraz kabaca görünür ama önemli bir şeyi ifade eder; At sahibine göre kişner.
Evet, Ak Parti’ nin İzmit İlçe Kadın Kolları Başkanını tebrik ediyorum.
Kimseye karşı ön yargım olmadığı, linç sever Civelek, küfürcü başı başkanları gittikten sonra da hiçte nefsime ağır gelmeden tebrik ediyorum.
Yönetim Kurulundaki hanımefendileri de ince, nazik ve bir o kadar da iz bırakacak bu çalışmaları için kutluyorum.
Umarım muhalefet bu kadar sıkı çalışan parti karşısında önümüzdeki kışı da uykuda geçirmez.
Kalın sağlıcakla…
