Selman beyle tanışmamız yıllar öncesine dayanıyor.
Şu anda CHP Genel Başkan Yardımcısı olan, Samsunlu politikacı Prof. Dr. Haluk Koç’un genel başkan adaylığı sürecinde tanışmıştım, Yıldırım’la.
Koç, o zamanlar belde olan, Ömer Hazer’in (2004-2009) belediye başkanlığını sürdürdüğü Uzuntarla’ya (Kartepe) ziyarete gelmişti.
Yıldırım, henüz 30’lu yaşlarında genç ve heyecanlı bir politikacı, ben ise 20’li yaşların başında genç bir muhabirdim.
Haluk Koç’a eşlik etmenin heyecanı içinde basın mensuplarıyla ilgileniyor, hararetli bir şekilde sohbet ediyordu.
O sürecin ardından yaklaşık 2 yada 2 buçuk yıl sonra Ekşi İş Merkezi’nde bir kez daha yollarımız kesişti, Yıldırım’la.
Bu kez İzmit İlçe Başkanlığı’na aday olan isim, Engin Özcan’dı.
Yıldırım’ın ofisinde, eski il yöneticisi Mustafa Kahraman’ın da olduğu ortamda Engin Özcan, Kocaeli TV mikrofonlarına röportaj veriyor.
Yanındaki isim ise “Selman Yıldırım” oluyordu.
Özcan, o dönem ilçe başkanı olamadı ama sonrasında Yıldırım ve Özcan’ın yolları 2012 yılında yapılan İzmit İlçe Kurultayı’nda birleşti.
Gençlik kollarına emek veren, gençlik örgütlerine başkanlık yapmış iki isim bu kez Selman Yıldırım’ın başkanlığı altında seçime girmiş ve seçimi kazanmıştı.
CHP İzmit İlçe tarihinin belki de en önemli ilçe kurultaylarından biri yapılmıştı.
O sürecin ardından Yıldırım, belki de tarihte eşine ender rastlanılacak bir fedakarlık yaparak, 2014 yerel seçimlerinde aday olmamıştı.
Yıldırım, maddi ve manevi olarak çok yıprandığı bir sürecin ardından çok önemli bir fedakarlık yaparak, İzmit Belediye başkanlığına aday olmadı.
Belki de en yakınları tarafından bile çok ciddi şekilde eleştirilere maruz kaldı.
Çok yıpratılmaya çalışıldı fakat o, sürece duygusal olarak bakmadı.
CHP İzmit’in kaderini duygusal olarak değerlendirmedi, ele almadı.
Duygularını bir tarafa koyarak, CHP’nin İzmit’te nasıl kazanacağına dair bilimsel araştırmalar yaptırdı.
En yüksek oy oranının kimle yakalanacağına dair, bilimsel çalışmalar üzerinden siyasi stratejiler üretmeyi tercih etti.
Öyle veya böyle Cumhuriyet Halk Partisi, İzmit’te tarihi bir oy oranı yakaladı.
Ve seçim kaybedilmesine rağmen aslında strateji doğru ilerlemişti.
Yerel seçimin ardından bu kadar fedakarlık yapan bir ilçe başkanına ilk düzenlenen danışma kurulu toplantısında ağır hakaretler edildi.
Onuruna ve şerefine saldırıldı.
Ve Yıldırım, yüzlerce partili arasında gözyaşlarına hakim olamadı..
Hatta CHP’li belediyeler döneminde işe istihdam edilmesi bile dile dolandı.
Ama Yıldırım, pes etmedi.
Çünkü, hedefin tam ortasındaydı.
Siyasette hedef olmanın da, hedefleri olan politikacıların da üretken olmalarının da, bir bedeli vardı nasıl olsa.
Hatta çok sevdiği partisi yüzünden çok ciddi bir sağlık sorunu atlattı, geçen yıllar içinde her politikacı gibi ailesinden ödün verdi.
İki minik kızına, gereği kadar vakit ayıramadı.
Şimdi anlıyor musunuz, neden hedefte, neden namlunun ucunda ?
Bunların dışında Yıldırım, 30 Mart Yerel Seçimleri’nde başarısızlığa uğrayan partililerine elinden geldiğince sahip çıktı.
Onların az veya çok bir yerlerde istihdam edilmelerine vesile olmaya çalıştı.
Peki Yıldırım’ı danışma kurullarında yerden yere vuranlar, hakaret edenler, bugüne kadar bir tane bile gence; “işin var mı, evine ekmek götürebiliyor musun ?”, diye sormuşlar mıydı ?
Üreten, örgütüne sahip çıkan liderler hedef tahtasında olurlar.
Bu doğanın belki de kanunudur.
Ama asıl olan elinde belediye, iktidar gücü varken değil, hiçbir kamu gücü yokken gençlerin yüreğine dokunmaktır.
Selman Yıldırım neden hedefte?
Yorumlar
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren,
aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya
da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk
içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.