Kocaeli’ de ki tüm belediyeler de kazanılmıştı.
Bir ilçemiz vardı ki; orada şimdiye kadar olmayan bir şey olmuş, bir seçim önce Belediye Başkanıyken kapının önüne koyulan Ali Haydar Bulut sanki başka adam yokmuş gibi yeniden aday gösterilerek başkan seçilmişti.
Aslında aday olarak gösterilecek kişi belliydi.
Belde A.Ş Genel Müdürü olan Kemal Yazıcı açık ara öndeydi.
Ancak ne olduğu, ne bittiği bilinmez zannedilen şekilde başkan olan Haydar Bey aslında arkasına İl Başkanı iken sürekli aşağıladığı, programlarına katılma tenezzülünde bile bulunmadığı ve hatta yakın arkadaşlarıyla sohbet ederken sinkaflı sözlerle andığı Zeki Aygün ve biraderi Cevat Aygün’ ün harıl harıl çalışmaları sonucunda yeniden seçilme şerefine (!) nail olmuştu.
Tabii Bakanımız Fikri Işık’ ın Belediye Başkanı iken papaz olduğu, ancak yine ne olduğu bilinmediği zannedilen şekilde aniden tüm desteğini aldığı kardeşi İzzet Işık’ ta bu yeni başkanlık serüveninin en büyük kahramanı olmuştur.
Bu destekler hakkında çeşitli tevatürler gündeme gelse de insanın inanası gelmediğinden kulak arkası yapılmıştı.
Bu konuda bir sürü sözler edilmişti ve hala da edilmeye devam etmekte elbette.
Biz bu tür dedikoduları bırakıp ne karşılığında olursa olsun Haydar beye verdikleri desteğin vatandaşın işine yarayıp yaramadığına bir göz atalım.
Haydar Bulut göreve gelir gelmez ilk işi; Aziz Alemdar’ ın yaptığı ne var ne yoksa onları ortadan kaldırmak oldu.
Milletin cebinden çıkan paraya bakmaksızın, bazı STK’ ları karşısına da alacağını bilerek yaktı yıktı her yeri.
Mesela; 60 Evler de bulunan Spor kompleksini yıktı, yerine yeşil alan olduğu halde yani kanuna aykırı halde yeni kompleks yapmakta ve oranın eski kiracısı şahsiyete de Çenesuyu A.Ş’ ye bağlı olan başka bir kompleksi ihale etme tenezzülünde bile bulunmadan verdi.
Ha bu arada Çensuyu A.Ş deyince ilk akla gelen kapasite arttırmak için yine Aziz Alemdar’ın aldığı makineleri satarak vererek aynı tipte makinalar aldı.
Tabii bu makinaların fiyatını varın siz düşünün.(!)
Peki, Çenesuyu’ nun 1,5 kat kapasite artırımı yapılacaksa bu su nereden temin edilecekti?
Çünkü resmi kayıtlara bakılınca Çenesuyu’ nun belli bir su debisi vardır ve kaptaj sayısı bellidir.
Eee o zaman 1,5 kat su nasıl temin edilebilir?
Kimse kentimizin bir markası olan Çenesuyu’nu korumak maksadıyla bu işin üstüne gitmedi ve halkın sağlığına olumsuz etkisi olabilecek, henüz ruhsatlandırılmamış kaptajlar var mı, yok mu? Diye de araştırma yapmak istemedi.
Suyun kalitesi ölçümleyen resmi kurumlardan raporlar alınıp alınmadığına, ruhsatlandırılmış kaptajların dışındaki kaptajlardan tesislere pompalanan suyun halk sağlığına etkisine bakılmaksızın herkes bu güzel suyumuzu hali hazırda içmeye devam ediyor.
Neden? Çünkü güven var!
Neyse, Sayın Başkan büyük projeler yapmaya devam etti bu arada.
Mesela yapımında 2 kişinin iş kazasından rahmetli olduğu Derince Yelken Cafe tesisinin inşaatına başladı.
Aziz Alemdar döneminde çok güzel bir şekilde yeniden restore edilen, vatandaşın ucuz ve lezzetli yemekler yiyebildiği, düğün-nişan gibi özel günleri için kiraladığı nezih mekânı yine yerle bir ederek Derince için çok çok önemli olan (!) böyle büyük bir projeye imza attı.
Çenesuyu Parkındaki işletmeyi ne hale getirdiğini sanırım bilmeyeniniz yoktur.
Tüm bunları da paramız yok diye her yerde gözyaşı döktüğü şartlarda yaptı.
Düşünün; bir de parası olsa yapılmışları yeniden yakıp yıkarak daha neler yapacak?
Bitti mi? Hayır…
İlk yaptığı işlerden birisi de yine Aziz Alemdar’ın Derince’nin asli unsurları ve ilk yerleşimcileri olan Kırım Türk Tatarlarını sembolize eden Kent Meydanında yaptığı görkemli saat kulesini yıktı.
Yerine duvara monte edilmiş bir tabela asarak Derince’ de ki Kırım Tatarlarını sözüm ona tatmin etmiş oldu.
Olsun… Başkandır, yakar-yıkar…
Şimdi aradan geçen tam 30 ay boyunca ne yaptı? Diye bir sorarsanız şahsen ben diğer ilçe Belediye Başkanlarının ilçeleri için neler yaptığına ve Ali Haydar beyin bakıp seyrettiği şeylere bir göz atmanızı isterim.
Mesela, İl Emniyet Müdürlüğü Derince’de iken Başiskele Belediye Başkanı Hüseyin Ayaz bir hamle yaparak Müdürlüğe yer tahsis etti ve Derince bu Müdürlüğü kaybetti.
Atıl vaziyette duran Derince Askeri Hastanesinin Araştırma Hastanesine kazandırılarak Türkiye’nin her yerinden gelecek bir branş hastanesi yapılması veya Derince ekonomisine müthiş katkı sağlayacak Kocaeli Üniversitesi’nin bir Fakültesinin getirilmesi için hiçbir somut adım atılmadı.
7 tane köyü olan Derince’nin Jandarması yer tahsisi sorunu sebebiyle halen Körfez ilçede ikame ediliyor.
135 bin nüfuslu Derince ilçesine Trafik Ruhsat Denetim Şubesi getirilemedi.
Aynı nüfusa sahip Körfez ilçe bunu yıllar önce başardı.
Derince İlçe Emniyet Müdürlüğü merkezde yer tahsis edilmediği için Yenikent Mahallesi’nin en ücra köşesine atıldı.
İlçe Kaymakamlık binası 135 bin nüfusa hizmet edemeyecek halde duruyor.
Derince Milli Eğitim Müdürlüğü binasını gidip görenler ne halde olduklarını göreceklerdir.
Bu yazdıklarım uzar da gider…
Bir Belediye Başkanının görevi kendisine oy veren-vermeyen tüm vatandaşının yaşam standartını yükseltmektir.
Onları aldatmadan, sağlığına zarar verecek her tür eylemden uzak durarak, yakıp-yıkmadan, milli servete zarar vermeden, birilerine rant sağlamadan, hizmeti ayağına getirerek yapmalıdır görevini.
Sadece yol yaparak, kendilerine keyif yapacak mekânlar oluşturarak değil, yerel hizmetlerin yerinde yapılması, var olan kurumların ilçeden tek tek gitmemesi, aksine yeni kurumların gelmesini sağlayarak yapılır başkanlık denen şey.
Kendi partisinin eski Belediye Başkanından öç almak duygusuyla hareket ederek, vatandaşıyla temas kurmayarak, kapısına geleni kabul etmeyerek, sadece açılışlarda boy göstererek yapılamaz bu hizmetler.
Siyaseten seçilmişler en azından kendi hükümetinin paralelinde hareket ederek yeni oylar kazanmak için bile hareket etseler Derince’ de bu günkü olumsuz tablo oluşmazdı.
Sırf kendi egosu için CHP’ de delegelik yapmış ve 2 yıl önce partiye kimler tarafından refere edildiği malum olan bir kişiyi İlçe Başkanlığı koltuğuna oturtanlar bana AK Parti sevdasından dem vurmasınlar.
Tüm yapılanları-yapılmayanları yemediğim gibi bunu da yemem.
Devamı sonra…
Sevgiyle kalın, Gerçek Kocaeli’de kalın!