Düşündüğümü söylerim.
Dolayısıyla hiç kimse sözümden ya da yazımdan başka türlü bir anlam çıkarmaya çalışmasın.
Cumhur(Başkanlık) Sistemi’ne ilişkin referandum için yarın vatandaş oy kulansa sandıktan Hayır çıkar.
Propaganda sürecinde bu tablo da değişebilir.
Ben şu anki tabloyu göz önünde tutuyorum.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan o müthiş hitabet gücüyle işi tersine çevirebilir.
Ben ‘Bu sefer bu millet yemez’ diye düşünenlerden de değilim.
Tayyip Erdoğan her seferinde vatandaşı kafaya almanın bir yolunu buluyor.
Ve sadece çenesi ile kazanıyor.
Başka bir sırrı da yok.
Bu durum ayan beyan ortadayken, muhalefet partilerinin liderleri durumu tam tersine çevirmek için gerekeni yapamıyorlarsa kabahati kendilerinde arasınlar.
Ve o koltukları gereksiz yere işgal etmesinler.
Beceremeyen gider, beceren gelir.
Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli gibi Genel Başkanlar koltuklarında oturduğu sürece Recep Tayyip Erdoğan hep bir numaralı lider olur.
Meral Akşener ya da Muharrem İnce gibi isimler ortaya çıkarsa da Tayyip Erdoğanlı AKP’liler bırakın yüzde 50'yi, yüzde 30 oyu bile ancak rüyalarında görürler.
Dedim ya; Tayyip Erdoğan çenesi ile işi götürüyor.
Ağzı çok iyi laf yapıyor ve CHP ile MHP’nin liderleri de başa çıkamadıkları için Tayyip Erdoğan’ın karşısında her seferinde eziliyorlar.
Başka etkenler üzerinde duranlar boşuna çenelerini yormuş olur.
İddia ediyorum; şu anda CHP’nin Genel Başkanlık koltuğuna Muharrem İnce, MHP’nin Genel Başkanlık koltuğuna da Meral Akşener otursun referandumda sandıktan yüzde 70 Hayır çıkar.
Peki, mevcut tabloda ne olur? Diyenlere de ‘Hiç belli olmaz Evet de çıkabilir’ şeklinde karşılık veriyorum.
Bilmem anlatabildim mi?
Sorgulayan ve her şeye körü körüne inanmayan bir toplum olsaydık kimse bu halkı iki sözle de kandıramazdı.
Hemen yarın Türkiye’deki tüm vatandaşların şapkalarını önlerini koyup kendi kendilerini sorgulayarak değişmeleri de mümkün değildir.
Malum can çıkar huy çıkmaz.
Türkiye’nin bilgi toplumu aşamasına gelmesi için en az 60-70 yıl beklemek lazım.
Bu süre belki de daha da uzun sürebilir.
Dolayısıyla Türkiye’nin içinde bulunduğu bu koşullarda en büyük sermaye de çenedir!
Bu yazıyı okuyan herkese sesleniyorum; referandumda liderlerin ağzından çıkan sözlere göre Evet ya da Hayır yönünde bir karar vermeyin.
Hele Evet diyenler vatan haini, Hayır diyenler PKK’lıdır gibi sözleri hiç ciddiye almayın.
Herkes sizi kandırmanın peşinde..
Kanmayın 18 maddelik yeni anayasa maddelerini inceleyin.
Başkanlık Sistemi gelirse ne olur?
Bu anayasa değişikliği halkın sorunlarını çözmeye odaklı mı?
Evet oyu verirsem terör biter mi, işsizlik sona erer mi, ekonomi düzelir mi? Yoksa çok daha kötü mü olur? Gibi soruları kendi kendinize sorun ve sandığa öyle gidin.
Tekrar ediyorum; ister Evet, ister Hayır deyin ama gaza gelmeyin.
Sevgiyle kalın, Gerçek Kocaeli’de kalın!
