Hükümet yeni taktiksel manevralar ile yıpratılmaya çalışılıyor.
Bir taraftan Özel Hastane raporuyla serbest bırakılan FETÖ’cüler ile “Güç hala FETÖ’cülerin elinde” algısı oluşturuluyor.
Diğer tarafta ise görevden alınacak Belediye, İl ve İlçe Başkanları hakkında yüksek beklentiler oluşturularak Ak Parti’nin içinde yüksek mevkide görev yapan büyük bir ihanet şebekesinin bulunduğu imajı oluşturuluyor.
Fikri sabitlerden değilim.
Bende Ak Parti’ nin içinde derhal görevden el çektirilmesi gerekenlerin olduğuna inananlardanım.
Ancak sanki yarın parti içinde bir operasyon başlatılacakmış, seri görevden almalar yaşanacakmış gibi bir algının doğru olmadığını, bunun gerçekleşmesi için beklenen bir zamanın olduğunu da az çok tahmin edenlerdenim.
Her akıl sahibi bilir ki; son referandumda yeteri kadar çalışmamış, oylarını büyük ölçüde düşürmüş, referandumu riske sokmuş her İl-İlçe Başkanı hakkında parti genel merkezi elbette bir çalışma yapar.
Lakin görevden almalar için acele etmez.
Hele hele seçilmiş belediye başkanları için hiç acele etmez.
Sanki bugün-yarın görevden el çektirmeler olacak, belediye başkanları yerine meclis üyelerinden birisinin seçilerek başkan yapılacağı haber ve yorumlarına katılmak ve yapılan haber ve yorumların kasıtlı olduğunu düşünmemek için siyaseti ve siyasetin dilini iyi bilmemek lazımdır.
Ak Parti’ de işler öyle yazılıp çizildiği gibi yürümez.
Eğer öyle yürümüş olsaydı referandumdan sonra Kocaeli’ de ilk görevden alınacakların başında Nevzat Doğan ve Haydar Bulut’ un ve bu ilçelerin ilçe başkanlarının olması gerekirdi.
Haydar Bulut hakkında görevden alınacak diye bir haber duydunuz mu?
Duymazsınız.
Oysaki HAYIR çıkan tek ilçe olan İzmit’ ten sonra Ak Parti’ nin en büyük oy düşüşünün yaşandığı ilçe Derince’ dir.
Sondan ikinci olmuştur.
Neden adı anılmamıştır o halde?
FETÖ’cü olmadığı için falan demeyin sakın.
Referandum da kaybedilen 1 oyun bile FETÖ’cülere destek olduğunu düşünürsek ve olası bir hezimette bu örgütün ve destekçilerinin ülkeyi kasıp kavuracaklarını varsayarsak aldığı oylarla bu çöküşe çanak tutanların zımmen olmasa da dolaylı olarak ülkenin başına örülecek çoraplarda negatif etkisi olmamış mıdır?
Şimdilerde herkesin dilinde sadece 5-6 İlçe Belediye Başkanı var.
Bunların hepsi FETÖ’cü mü?
Hüseyin Ayaz hakkında Koceli’ nin en başarılı Belediye Başkanı diyenler şimdi neden onu topun ağzına koymaktadırlar acaba?
Referandumda Başiskele’ de alınan sonuçlar ve belediyecilikte elde ettiği başarı bir ölçü değilse Ayaz’ın örgüt ile bağlantısını kanıtlayan hangi bilgi ve belgeye sahiptir onun ismini yazan çizenler?
Bir tarafta başarılı, referandumda müthiş sonuç almış bir belediye başkanı derhal görevden alınacaklar listesinde gösterilirken diğer tarafta hem ilçesi için 2,5 yıldan fazladır gözle görülen hiçbir icraatı olmayan hem de referandumda en kötü sonucu alan bir belediye başkanının adı esamesi görevden alınacaklarda görülmemekte.
Bu tezat değil midir?
Birileri birilerini korurken diğerleri hakkında kesin bilgiye sahip olmadan örgütçü yaftasını yapıştırarak Allah indinde büyük bir vebale girmiş olmuyorlar mıdır?
Delilleriniz var ise “Genel Merkeze yakın kişilerden, bakanlardan aldığım bilgilere dayanarak) cümlelerinin ardına sığınmadan çıkarsınız adli kurumlara elinizdeki tüm delilleri sunarsınız, olur biter.
Var mı bunu yapan? Yok…
O halde parti içinde zaten bazı kişiler hakkında kafasında soru işaretleri olanları tetikleyerek ne elde etmeye çalışılıyor olabilir?
“Bak işte korunuyorlar, korunmaya da devam ediliyorlar. Benim artık ümidim kalmadı” gibi istifamlar üretmekse zihinlerde, bunu kısmen de olsa başarmışlardır.
Birçok tanıdığım partililer dahi bu algı operasyonu oltasına takılmışlar ve ağır ağır bu söylemlerin esiri haline gelmişlerdir.
Kimse acele etmesin.
Herkes sabır ve metanetle beklesin.
Yıllardır birilerine karşı haklı olarak sabır kabını doldurmuşların olduğunu bilen birisi olarak testinin kırılmaması, içindeki saf ve temiz suyun çamur olmaması için ve en önemlisi her alanda Ülkemize savaş açmışlara daha fazla koz verilmemesi için İl ve İlçe kongrelerinin beklenmesini tavsiye ederim.
Her şey kitabına göre olacaktır.
Hesap sorulacaklarla alakalı Devletin İstihbarat Birimlerinin verdikleri raporlar, parti hafızası ve sadece rıza-i bari için bu yola hizmet edenlerin verecekleri bilgiler harmanlanarak gereken ne ise mutlak ve mutlak yapılacaktır.
Bize düşen seçilmiş hükümetimize güvenmektir.
Onun bunun dolmuşuna binenler, sosyal medya üzerinden kendi partisi hakkında akla gelmeyecek yorumlar yapanlar haklı olduğu ve kesin hükmünü verdiği kişi hakkında dahi bu günlerde akli selim ile hareket etmeliler.
Çünkü düşman uyumadı.
Şeytanlar görevde.
Zamanın Deccali ve onun askeri olan şahsiyetlerin hile ve desiseleri bitmedi, bitmeyecek.
Onlar hiç şüpheniz olmasın ki her gün yeni şeyler deneyecekler.
Bu Vatan bizim Vatanımız.
Hep birlikte aşmamız gereken bu zorlu dönemde bol bol dua etmeli ve sabırlı davranmalıyız.
Kalın sağlıcakla.