2002’deki seçim öncesi meydanlarda ‘Bana 3 yıl verin. Yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklar ortadan kalkacak’ diyen bir Tayyip Erdoğan vardı.
Yine o günlerde ‘siyasi partiler yasası değişecek ve siyaset yeniden yapılandırılarak Genel Başkanları krallık sistemine son verilecek’ şeklindeki sözlerde yüksel sesle telaffuz edildi.
Aradan 15 yıl geçti.
Yolsuzluk ortadan kalkmadığı gibi, bu sözleri telaffuz edenlere yönelik yolsuzluk iddiaları ayyuka çıktı.
Devletin resmi kayıtlarına göre; 2002 ile kıyaslandığında bırakın azalmayı yoksulluk daha da arttı.
Yasaklar kalkacak da dediler.
Kalktı mı? Yoksa durum dünden daha da kötü durumda mı?
Eskiden Başbakan makamından çıkarken önüne yazar kasa bile atabilen esnaflarda vardı.
Herkes yönetimden duyduğu rahatsızlığı demokratik bir şekilde dile getirirdi.
Bugün benzer davranışlar içerisine girenler anında FETÖ’cü ve terörist ilan edilir.
Sorgusuz sualsiz hapse atılır.
Türkiye’de demokrasi, insan hakları ve adalet açısından ciddi sorunlar var.
Yapılan araştırmalarda halkın neredeyse yüzde 70’inin yargıya güvenmediği ortaya çıkıyor.
AKP’nin her seferinde tek başına iktidara gelmesinin nedeni de; hizmet değil.
Üst üste tek başına iktidar olmanın sırı; mağdur edebiyatıdır!
Ne hikmetse her seçim öncesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hep mağdur!
Fakat 16 yıldır hiç bitmeyen bu mağdur edebiyatı da artık baydı!
AKP’liler sonsuza dek iktidarda kalacak değiller.
Makamlar ve mevkiler gelip geçicidir.
İktidarlar yıpratıcıdır ve yıpranmanın önüne de geçilemez.
Yıllardır meydanlarda ‘seçimle gelen seçimle gider’ diyerek demokrasi nutukları atanlar, şimdilerde emirle Belediye Başkanlarını istifa ettiriyor.
Belli ki AKP’nin oyu düştü.
Belediye Başkanlarını istifa ettirmekle oy artar mı?
AKP’nin oyu düşüyorsa Başkanların bu düşüşte doğrudan ilgisi olamaz.
Başkanları emirle istifa ettiren kişinin ‘Oyların düşmesinin nedeni benim’ diye düşünerek eksikliği kendisinde araması çok daha isabetli bir yaklaşım olur.
Son 15 yıldır Atatürk’ten söz açıldığında sürekli olarak ‘Gazi Mustafa Kemal’ diyenler şimdi Atatürk demeye başladı.
Belli ki Atatürk söyleminin AKP’nin oylarını arttıracağını düşünüyorlar.
Yine belli ki çeşitli nedenlerle ‘Türkiye’de rejim tehlikede’ diye düşünen milyonlarca kişiden oluşan geniş bir kitleyi de bu söylemlerle rahatlatmayı, yanlarına çekemeseler bile sayılarının daha da artmasını engellemeyi planlıyorlar.
Çok akıllılar!
Bakalım evdeki hesap çarşıya uyacak mı?
Bekleyelim görelim.
Sevgiyle kalın, Gerçek Kocaeli’de kalın!
