AKP’de, ilimizde de hafta sonu belediye başkan aday adaylarıyla ilgili partililerin tercihini ortaya koymaları için temayül yoklaması yapıldı.
Ve yüzlerce kişi sandık başına gitti.
Her zaman olduğu gibi sandıktan çıkan sonuçlar açıklanmadı.
Kimse, hangi aday adayının isminin öne çıktığını bilmiyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Genel Merkez yöneticileri ile görüşme yapanlar kanalıyla, yani fısıltı yoluyla bazı söylentiler de ortaya çıkacaktır, ama kimse sonuçlardan emin olamaz.
Geçmişte temayül yoklamalarına girmeyen aday adaylarının bile aday yapıldığı da biliniyor.
Hatta anketlerde açık ara önde çıkan kişi yerine, halk bazında oyu çok daha düşük olan isimlerin de aday gösterildiği biliniyor.
Yani adalet sadece tabelada var, fiiliyatta yok.
Üstelik bu duruma itiraz eden de yok.
Binlerce partili işini gücünü bir kenara koyup demokratik tercihini ortaya koymak için sandığa gidecek, ama birileri çıkan sonuçlarına tam aksi yönünde kararlar alacak.
Madem kafalarına göre takılacaklar o zaman ne diye partililer sandık başına taşınıyor?
Şu bir gerçek ki; AKP’de temayüller tamamen göstermelik ve gaz alma aracından öteye gidemiyor.
AKP’de parti içi demokrasiden eser yok.
Kimse icazet almadan aday adayı bile olamıyor.
AKP’lilerin pek çoğu yanlışların farkında ama bunu dile getirecek cesaretleri yok.
Kuşkusuz haklı sebepleri de var.
Zira içlerinden biri çıkıp eleştirse anında FETÖ’cü bile ilan edilir.
Partiden ihraç edilmek gibi başına gelmedik şeyde kalmaz.
Dolayısıyla bu ve bunun gibi nedenlerle yanlışları görmemezlikten geliyorlar.
Oysa haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.
Lafa gelince ahlaktan ve dürüstlükten bahsederek mangalda kül bırakmayanlar; her türlü yanlış karşısında bile susuyor
Neden?
Menfaat için!
Böyle bir tabloda yanlışların düzelmesi mümkün mü?
Elbette mümkün değil.
Çok uzatmadan bir hususa daha dikkat çekmek istiyorum.
Mesela AKP’lilerin çoğu şu anda Antalya’da vali olarak görev yapan Münir Karaloğlu’nun Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığ'na aday gösterilmesini istemiyor.
Lakin yukarıda değindiğim nedenlerle kimse sesini de çıkaramıyor.
Münir Karaloğlu sert ve otoriter bir yapıya sahiptir.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nde Genel Sekreter olarak görev yaptığı dönemde de çok kalp kırdı.
Karaloğlu’nun işe geç geldi diye doğuştan kör olan ve bu hayatta hiç kimsesi de olmayan genç bir kızın bile işten çıkarılması talimatı verdiği de biliniyor.
Sözün özü; bu kente müşfik ve merhamet sahibi yöneticiler lazım.
Bunu ben söylemiyorum; AKP’liler söylüyor.
Onlar korkudan kapı arkalarında konuştukları için de bunları kimse duymuyor!
Bilmem anlatabildim mi?
Sevgiyle kalın, Gerçek Kocaeli’de kalın!