banner542

BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Onda başta yalan ve iftira olmak üzere ne ararsanız var.

Beni tanıyanlar iyi bilir; verilemeyecek hiç bir hesabım yoktur.

Çiğ yemedim ki karnım ağrısın.

Meslek hayatım boyunca kalemimi, ya da çenemi kullanarak kimseye iftira atmadım, atmamda.
 
Bu duruma dair tek bir örnek bile yoktur.
 
Nitekim savcı bile ‘sizin siciliniz tertemiz İdris Bey’ demişti.
 
Bende tebessüm ederek ‘Ben mertçe konuşurum, mertçe yaşarım. Beni size şikayet eden o kişi o kadar ahlaksız ki bunu anlatmaya kelimeler yetmez. Böyle büyük bir ahlaksıza çiçek gönderecek değildim. Elbette tepki göstermeliydim ve bende öyle yaptım’ diye karşılık vermiştim.

Dedim ya; mertçe konuşurum, mertçe yaşarım.
 
Kimseye iftira atmadım, asla da atmam.
 
Allah vergisi bir beceri; çok güçlü bir hafızam var.

Kolay kolay yanılmam ve bugüne kadar da hiç yanılmadım.
 
Zira emin olmadan kimseyi suçlamam.
 
Eğer birini suçluyorsam; emin olmuşum demektir.
 
Yakında doğruları söylediğim halde, benim iftira attığımı iddia ederek yakınlarını kandıran o ahlaksızın maskesi düşecek.

Hatta yine birilerini kandırmak için feyk hesap bile açan o kuş beyinli, İdris Çelebi’nin gözünden hiç bir şeyin kaçamayacağını da öğrenecek.
 
Ve ben bir kez daha haklı çıkacağım.

Zira gerçeğin er geç ortaya çıkma gibi bir huyu da vardır.
 
Bir dip not;
 
Affedilmesi mümkün olmayan iğrençlikleri ortaya çıkınca, utanmadan sıkılmadan bana da çok çirkin sözlerle alçakça iftira atan o kişiye inanlara bir çift sözüm var; 

Bir yalancının yalanlarına inanmış olmak sizleri aptal yapmaz.

Çünkü saf olmak, şerefsiz olmaktan daha iyidir.
 
 
HER GÜN AKP'YE SAYDIRAN ESNAF!
 

Alışkanlıklarına sıkı sıkıya bağlı biriyimdir!

Karnım acıktığında; ya MEG’e, ya Çınar Lokantası’na, ya Köfteci Behçet, ya da Maçka İşkembe’ye giderim.
 
Mesela her gün içtiğim sigarayı da iki ayrı büfeden alırım.
 
Büfe işletmecileri beni uzaktan gördüklerinde hemen kısa 2001’i tezgaha koyarlar.

Havadan sudan da olsa mutlaka onlarla sohbet ederim.
 
Hatta birine Süpermen, diğer büfeciye de ülkücü hareket engellemez şeklindeki sözlerle de takılırım.
 
Sigara alışverişiyle geçen kısa zaman diliminde mutlaka karşılıklı tebessüm ve şakalaşma vardır.
 
Çoğu zamanda iktidar partisine saydırdıklarına tanık olurum.
 
İki gün önce yine aynı büfeye yaklaştım ve büfeci sigarayı bana uzattıktan sonra ‘Sibel ablamızın binası tam karşıda, mimarlık ofisi de o binada. Kendisini severim iyi bir insandır oyum Sibel Ablaya’ dedi.
 
Sibel Abla dediği kişi; AKP’nin İzmit Belediye Başkan Adayı Sibel Gönül.
 
Bende bir an duraksadım sonra tebessüm ederek ‘Her gün AKP’ye saydırıyorsun ama Sibel ablayı seviyorsun bakıyorum’ dedim.
 
‘Yerel seçim farklı biz, bizi yönetecek kişiyi seçeceğiz’ dedi.
 
‘Haklısın, hayırlı işler’ diye karşılık verip tebessüm ederek oradan uzaklaştım.
 
Evet, yerel seçimlerin partisi olmaz.
 
Bir seçmen, bir adayı sever ve projelerini beğenirse, hangi partiden aday olursa olsun ona oy verir.

Sinkaflı sözlerle her gün AKP’ye yüklenen o esnafın tepkisi de bu durumun açık göstergesidir.
 
Bu arada Sibel Gönül’ün Mimarlık ofisi de Belsa İşhanı’nın tam karşısında.
 
Sevgiyle kalın, Gerçek Kocaeli’de kalın!

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.