Yazdıklarımın altına patavatsız adamların korku kokan cümleleriyle yorum yapmalarına oldum olası gıcığımdır!
Sahte mail, sahte isimler kullanarak ne kadar yüreksiz olduklarını daha yorum yapmadan bilinçaltına atan zavallılarla uğraşılmasının yerine, yazdıklarımın okunmasını tercih ederim.
Tabii ki teknoloji çağında kimin-nereden yazdığını öğrenemeyecek kadar da aptal olmamak lazım!
Bilirim ama susarım.
Kendi profilimden “Seni biliyorum, seni tanıyorum yüreksiz adam” demeden de geçemem.
Anlayan anlar artık.
Neyse, biz gelelim asıl konuya.
Canım gibi sevdiğim abime verdiğim sözü unutmadan ve onun isteğini göz ardı etmeden yazacağım bu defa.
Sözümün dolmasına 1 hafta kaldı.
Ondan sonrası fırtına…
Aday adayları harıl harıl çalıştılar.
Siz misiniz bu kadar çalışan? Alın size bomba…
Hem de ne bomba?
Huyumdur, birisi hakkında bir şey yazacaksam, bu insanı fazla tanımıyorsam ve bu insan millete mal olmuş biri ise, onun hakkında bilgi toplamadan, gazeteleri falan karıştırmadan asla yazmam.
Milletvekili ise açarım meclisin zabıtlarını, bakarım adam neler yapmış.
A dan Z’ ye kadar herşey var orada.
Meclisteki Milletvekillerine Eşme ayvası dağıttığını ifade eden cümlelerle bile karşılarsınız orada.
Büyük iş yapmıştır adam!
Bir tane önergesi, imzaya açtığı bir tane talebi, ili için çabaladığı bir tane meselesi olmayan adamların Kocaeli gibi bir ili yönetmeye talip olduğunu ancak bizim ülkemizde görebilirsiniz.
Hem de Tahir Büyükakın gibi bir isim varken.
Sonra ne olur?
Muhtar azası dahi olamayacak adamlar gelirler zaten yıllardır doğru düzgün bir hizmet alamamış ilçeye “Git biraz da buranın abasını sen belle” dercesine tepeden kondurma aday gösterilirler.
Yahu adam 3 dönem hiçbir şey yapmamış, yıllardır ilçesinde oturmuyor, say desen mahallelerini dahi sayamaz, sen bu adamı başımıza bela mı gönderiyorsun?
Yoksa “Varsın 1 ilçe de bizim kıyağımız olsun” mu demek istiyorsun?
Kendi yakınlarının dahi neler dediğine şahit olanlar şimdi bu adama nasıl oy verecekler?
Hiç mi araştırmazsınız?
Abimiz… Yiyim sizin abinizi!
Abilik kardeşlik ile başkanlık arasındaki büyük uçurumun farkında değil misiniz?
“O gelirse ben kesin şuraya getirilirim” kokan sosyal paylaşım yalakalıklarını yaparken beyninle vicdanın arasındaki ilişkiyi hiç gözden geçiriyor musun?
Gerçi ne fark eder değil mi?
Biri trilyonları binaların arasına gömer, diğeri de gelir onun açılışını gerine gerine yapar.
Başkanlığının son 1 yılına doğru icraat kitapçığına geçsin diye aklına esen, adı da proje olan bir şeyin temelini atar sonra voltayı alır gider.
Bizim ilçenin makus kaderidir bu nasılsa.
Kimse yadırgamaz…
Adam yaptı be!
Ya da “Hiçbir şey yapmadı ama çalmadı da” gibi müthiş ahlaksızlık kokan cümlelerle hem kendini hem de etrafındaki adamları aptallıkla sınar.
Ne çalmadı lan?
Adam 5 yılımızı çaldı… Daha ne çalmasını bekliyorsun?
Çıkıp şurayı şu adama bedavaya verdim, şu adamlardan çıkmalar için şu kadar aldım, imar değişikliği yapıp rant sağladım, kendim almayıp aracıyla bilmem kaç trilyon zarar ettirdim falan demesini mi bekliyorsun?
Manyak mı adam?
Sen manyak mısın?
Değilsen bunlara nasıl inanıyorsun?
Bir de bana peşrev çekiyorsun…
Erlikten bi haber adam, er meydanına sakın çıkma benimle…Tuş ederim seni.
Artık yetti…
Kolpacı doldu âlem…
Sorgusuz sualsiz itaat ve yeri geldiğinde fedailik iste sonra yapabileceğin kadar yanlışı yap ve bizde susalım öyle mi?
Sofra artıklarıyla gehgeh diyerek, önüne attığın yemlerlemillete ne zaman konuşup ne zaman susacağını da sen belirle.
Kimsin sen?
Bu cefaya dayanabilmek için sırt üstü uzanıp zevk almamızı mı istiyorsun?
Onu bunu bilmem kardeşim… Kurdun dişine kan değmiş artık, kötülüğü nereye varır bilinmez.
Kimseden de korkum yok.
Bana Allah c.c yeter.
Rızkımdan şüphem yok.
Bana Allah c.c yeter.
İşimden-aşımdan korkum yok.
Bana Allah c.c yeter.
Aba altından gösterdiğin her değneği tersine çevirmesini iyi bildiğimi de bilirsin.
Birisi bana kendim için bir şey istediğimi söylerse misliyle alır cevabını.
Tarlaları sanayi alanına ben çevirtmedim çünkü.
Kalın sağlıcakla.
