Elazığ depremi göz göre göre geldi.
Bazı uzmanlar aylar önce uyarmıştı.
Hatta 4 yıl önce 'Elazığ'da deprem olma ihtimali çok yüksek tedbir alalım' diye önerge veren bir vekilin önergesi AKP'liler tarafından reddedilmişti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 'Depremi durdurma şansımız var mı? dedi.
Yok Sayın Cumhurbaşkanı, ama tedbir alınabilirdi.
Soma'da maden ocağı faciası yaşanıyor 'Bu işin fıtratında var' deniliyor.
Deprem oluyor, 'Durdurma şansımız yok' deniliyor.
Tek dert; AKP'nin oyu düşmesin olunca böyle oluyor.
1999 yılında meydana gelen korkunç deprem felaketinden sonra o dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'e demediklerini bırakmayanlar bugün AKP'de siyaset yapıyor.
O depremde 20 bin kişi hayatını kaybetmişti.
Van'da, ya da Elazığ'da yaşanan depremlerle aynı kefeye konamaz.
2001, yani AKP yeni kurulduğunda bir kadın intihar etmiş ve Tayyip Erdoğan meydanlarda 'Benim bacım bebeğine süt alamadığı için intihar etti, sorumlusu kim? Hükümet' demişti.
Bugün onlarca kişi intihar ediyor.
Biri çıkıp sorumlusu AKP dese; kıyameti koparırlar.
Deprem öldürmez, bina öldürür bina.
Japonya'da 7 şiddetinde deprem oluyor 7 kişi bile yaralanmıyor.
Türkiye'de daha az şiddetli depremlerde yüzlerce kişi ölüyor.
Bir devlet adamı depreme dayanıklı yapılaşma der.
Şansımız yok demez.
Bir devlet adamı hatayı kendisinde arar.
İmtihan gibi sözlere ihtiyaç duymaz.
Siyasetçi gelecek seçimleri, devlet adamı gelecek nesilleri düşünür.
Maalesef siyasetçi çok, devlet adamı yok!
Yazık bu ülkeye ve bu ülkenin insanlarına.
20 yılda bu milletten deprem vergisi adı altında toplanan paralarla deprem olasılığı yüksek illerde binlerce sağlam konut yapılabilirdi.
O paraların nereye harcandığı bile belli değil.
Tekrar ediyorum; gelecek nesilleri düşünen bir devlet adamı olsa son 20 yılda depremle ilgili ciddi tedbirler alınabilirdi.
Yazık, çok yazık.
Bilimden uzaklaşmanın bedeli bu ülke için çok ağır olacaktır.
Bugün günü kurtarma derdinde olanlar, yarın torunlarına bile hesap veremeyecekler.
BUNU SÖYLEYEN BİR AKP'Lİ! ALİ BABACAN'A DİKKAT ET
Geçtiğimiz günlerde karnımı doyurmak için İzmit'in merkezinde faaliyet gösteren bir lokantaya gittim.
Birde baktım ki karşı masada AKP'nin eski yöneticilerinden biri oturuyor.
Selamlaştık ve ayrı ayrı masalarda yemeklerimizi yerken bir ara yüksek sesle 'Gelecek de gelecek var mı? Diye seslendim.
Ne demek istediğimi hemen anladı!
'Dışarıda konuşuruz' dedi.
İçerisi kalabalıktı belli ki söyleyeceklerini kimsenin duymasını istemiyordu.
Neyse yemek bitti ve lokantanın dışına çıktık.
Bana aynen şöyle dedi: ' İdris Gelecek Partisi'ni bırak Ali Babacan'a bak. Çok sağlam geliyor' dedi.
'AKP ilk seçimde gider dedim' cevap vermedi.
'Ali Babacan'ın kuracağı partiye 30'a yakın vekil geçer' dedim.
Karşı çıkmadı 'Sadece izle' yanıtını verdi.
Anladım ki kalbi Babacan için atıyor!
Bilerek isim vermedim.
Zira AKP'liler onu hemen linç eder!
Bu arada Kocaeli'den birkaç vekili de Babacan'ın kuracağı partide görebiliriz.
Ali Babacan neler yapacak?
Bekleyelim görelim.
Sevgiyle kalın, Gerçek Kocaeli'de kalın!
