Mikroskopla değil makro mikroskopla görüntülenen 6 virüsün biraraya gelerek oluşturduğu Covit-19 ( 19 denmesinin sebebi 2019 Aralık ayında Çin’de meydana çıkması) günümüzün paranoyağı.
Çoğunuz vebayı duymuşsunuzdur.
Ne ilginçtir ki 14 ncü yüzyılda 200 milyon kişinin ölümüyle sonuçlanan veba da Çin’den Avrupa'ya yayılmıştır.
Zamanın ipek yoluyla gemilerdeki farelerin sokaklara yayılmasıyla bulaşmıştır.
Türkiye’ye virüs geç geldi ama alınan tedbirlere rağmen çok hızlı şekilde yayılıyor.
İtalya ile karşılaştırma yapılıyor ve İtalya’dan daha hızlı yayılacağı düşünülüyor.(Umarım Ülkemizde fazla yayılmadan sonlanır)
Herkesi bir korku saldı.
Marketlere hucum ettik.
Allah'tan Türkiye'nin gıda ve temizlik söktörün depoları dolu ama fırsatçılar herşeye zam yaptı.
Örneğin Perşembe günü kilosu 5 liradan aldığım limon pazarda 10 lira olmuş.
Maske ve dezenfekte malzeme fiyatları deseniz altınla yarışıyor.
Hükümet bunlara bir üst sınır koymalı.
Çin ve Güney kore corona ile en iyi mücadeleyi veren iki ülke.
Avrupada Almanya da krizi iyi yönetiyor.
Dün akşam Almanya Hamburg’ta yaşayan Ümit abimle canlı röportaj yaptım.
Bana son gelişmeleri aktardığında ağzım açık kaldı.
Şimdi Ümüt abimin dediklerini aktarıyorum.
Vaka sayısı 22 bin, ölü sayısı 83 kişi.
Almanyada ölen Türklerin cenazesinin daha önce Türkiye'ye götürülmeyeceği kararı varken bu yasak kaltı.
Sokağa çıkma yasağı yok ama sınırlamalar var.
İtfaiye araçları dışarıya çıkmayın anonsu yapıyor.
Grup halinde dolaşmak yasak.
Fabrikalar, mağazalar, resturanlar kapandı.
Eczane, market, banka ve PTT açık ama 2 metre mesafe ile kuyruk olunuyor.
Mağazaya girerken market arabasının tutma yerlerini herkes kendi yanında taşıdığı dezenfektasyonla temizliyor.
Hükümet 550 milyar EURO yardım paketi ayırdı.
Serbest çalışanlara ayrı, 10 kişiden az çalıştıran işyerine ayrı, 5 kişiden az işçi çalıştıran işyerlerine ayrı yardım yapılacak.
Örneğin kirasını veremeyenleri ev sahibi çıkartamayacak (3 ay için)
Tuvalet kağıdı sıkıntısı yaşıyoruz.
Bir arabanın camı kırılarak içindeki tuvalet kağıdı ruloları çalındı.
Böyle bir vaka Alamanyanın tarihinde görülmemiştir.
Würzburg’ta her akşam 19.00 da sağlık çalışanlarına destek için klise çanları çalıyor.
Almanya’da ezan yasak ama bu felaket ortamında dayanışma için camilerden destek istendi ve şimdi ezan okunuyor.
Marketten aldığımız poşetleri 3 saat dışarıda bırakıyoruz.
İçeriye alırken gıdaların içinde bulunduğu poşetleri dezenfekte edip alıyoruz.
Kimse panik yapmıyor.
Herkes sakin.
Evet, Almanyada durum bu sevgili okurlar.
Bana göre bu mikrobun dini yok.
Hristiyanı, Müslümanı, Museviyi, Budisti hatta ateisti de öldürüyor.
Şahsen ben o kadar titiz ve tedbrli insan olarak bir çok önlem aldım.
Bağışıklık sistemi düşük bir kişi olarak oldu ki bu hastalığa yakalanırsam Müslüman olarak Amentü duasında olduğu gibi hayır ve şerrin, kaderin Allah'tan olduğuna inancım tam.
Rabbim tüm sevdiklerimizi korusun.
İyi günlerde buluşmak dileğiyle…..
