1990’lı yıllarda komşu ilimiz Yalova’nın CHP İl Başkanlığı’nı yapmış, en zor günlerinde dönemin İzmit Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Sefa Sirmen’in ciddi desteğini görmüş, önemli bir isimden bahsediyoruz..
“Muharrem İnce..”
Siyasette emek vererek, mücadele ederek, pes etmeyerek, boyun eğmeyerek, biraz da iyi bir hatip olmanın etkisiyle, “Muharrem İnce” seneden seneye büyüdü.
Peki nasıl büyüdü ?
Önce CHP tabanının gönlünde, akabinde de seçmenin gönlünde büyüdü.
İnce’nin siyasi yaşamında il başkanlığı görevinin hemen ardından Yalova Milletvekili (2002) olması önemli rol oynadı.
Sonrasında ise TBMM’de yaptığı vurgulu ve etkileyici konuşmalarla görsel basının, televizyonların yanısıra sosyal medyada büyük ilgi gördü.
Mecliste yaptığı konuşmalarının videoları, yüzbinlerce kişi tarafından sosyal medyada paylaşıldı.
Sayın İnce’nin büyük ilgi görmesinin ardından Yalovalı Muharrem’e bu kez Grupbaşkanvekilliği yolu açılmıştı.
Grupbaşkanvekili popülaritesinin eklenmesiyle artık İnce, durdurak bilmiyordu.
81 İl örgütü ve yüzlerce ilçe örgütünden gelen taleplere olumlu cevap veriyor, gücü yettiğince her yere yetişmeye çalışıyordu.
Tam da bu dönemlerde, 2014 Yerel Seçimleri’nde, Yalova’da “İnce” etkisi görülmüş ve seçim adeta sandık başında direnerek ve mücadele ederek kazanılmıştı.
Akabinde İnce’nin direnci ve mücadeleci yönü, özellikle parti tabanı ve muhalif çevrelerden takdir almıştı.
Günler günleri, aylar ayları kovaladı ve İnce, 2018 yılında Cumhuriyet Halk Partisi’nin T.C. Cumhurbaşkanı adayı oldu.
İnce, seçim kampanyasının geneline bakıldığında başarılı bir performans sergilemiş ve yurt genelinde muhalifler için adeta bir umut ve tutunacak bir dal olmuştu.
Artık beklenti çok yüksekti.
Parti tabanı 2010 yılında genel başkan değişiminin ardından yaşadığı heyecanı yıllar sonra İnce ile yakalamış, örgütün moral ve direnci had safhaya çıkmıştı.
Gazeteci refleksiyle, Sayın İnce’nin Marmara Bölgesi’nde gerçekleştirdiği çok sayıda mitingini ve saha çalışmasını takip etme ve gözlemleme şansım olmuştu.
O enerji ve kararlı mücadele duygusu, ne yazık ki 24 Haziran gecesine yansımadı.
Ve o geceden itibaren İnce’ye oy vermiş olan yüzbinlerce seçmende büyük bir hayal kırıklığı yaşanmıştı.
Hayal kırıklığının nedeni ise sadece “adam kazandı” kelimelerinden uzaktı.
Çünkü o gece, CHP tabanı İnce’yi sahada görmek istiyordu.
2014’de Yalova’da görülen sahne, 24 Haziran’da yurt genelinde görülmeyince, ne yazık ki kötü bir sonun başlangıcı oldu.
O nedenle bu saatten sonra Sayın İnce’nin, sadece CHP tabanı için değil yurt genelinde muhalif çevreler için yeni bir umut olacağına dair inanç giderek azalıyor.
Son yaptığı “bölücü” söylemi ise İnce’ye hiç yakışmadı.
İnce, bu şekilde yaparak hem kendisine zarar veriyor, hem de kendisine inananları üzüyor.
Bir an önce karar verip, yapmak istediklerini eyleme dökmeli.
Parti kuracaksa, örgütlenmeye başlamalı.
Yola devam edecekse de, kavgayı bir kenara bırakarak uzlaşıya yönelmeli.
Çünkü bu şekilde İnce hem kendi siyasal birikimine hem de partisine zarar veriyor.
Partisinden koparsa yeni bir “Emine Ülker Tarhan vakası” olma ihtimali yüksek, kalırsa ne olur orasını CHP delegasyonu bilir !