Akdeniz de sular ısınıyor da iç siyasette sular ısınmıyor mu?
Yeni yeni kurulan partilerimiz, kuruluş için nabız yoklayanlarımız, gelecek bildirgesi yayınlayanlarımız derken siyaset arenası fokur fokur kaynamaya başladı.
Yeni kurulan partilere destek verecekler direk olmasa da endirek olarak kendilerini ele vermeye başladılar.
Bir yere ilçe başkanı atandığı zaman haberin ya da sosyal medya paylaşımının alt yorumlarına ve beğeni yapanlarına bakmayı sakın ihmal etmeyiniz.
Kimleri kimleri göreceksiniz.
“Benim arkadaşımdır, eskiden beri dostluğumuz vardır, ne olacak canım bir yorum yaptıysak” gibi kıvrım kıvrım kıvrılan mazeretlerin altında yatan destek ve kendini hissettirme duygu durumunu anlamayanlar bu işi yapmasınlar ya da ben siyasetten az da olsa anlıyorum demesinler.
Matbaası sabahlara kadar Ak Parti için çalışanların şimdilerde yüksek yanaşma kabiliyetleri sebebiyle bilmem hangi partiye çatır çatır çalıştığını, sosyal medya ara yüzünden tutunda o meşhur siyasi danışmanlık hizmetlerini yine bilmem hangi partiye kanalize ettiklerini de bilmiyorsanız yanınızda yatanlara söyleyin de sizi bir çimkirsinler.
Bunları Kocaeli için söylüyorum tabii…
Siyasete yeni yüzler kazandırmak güzeldir, doğrudur ve olması gerekende budur lakin aristokrat bir yönetim oluşturursanız sahada çalışacak adam bulamazsınız.
Elit bir görüntü vereyim derken esnafın, işçinin, alt ve orta halde geçimini sürdürmek zorunda kalan vatandaşlarımızın sorunlarından bi haber yönetim kurmuş olursunuz ki; bu çok kötü bir durumdur.
Hele hele muhafazakâr yapısını çok iyi bildiğiniz ilçelere atama yaparken çok dikkatli olmalısınız.
Tabuları yıkayım derken kendinizi yıkarsınız.
En tepeden eline liste tıkıştırdığınız şahsiyetlerle oluşturacağınız ilçe yönetimleri ne kadar verimli olabilir?
Ben şunun has adamıyım!
Eyvaaahhhh… Adam şunun has adamı… Bağladın işte ilçe başkanını…
Zamanında bana da ilk ilçe başkanlığı teklifi geldiğinde aynen şu cümle kurulmuştu; Biz orkestrayı kurarız, sen sadece şeflik yap.
Ben şeflik yapma, senin konu mankenin olma tiyniyetinde bir adam mıyım da bana bunu teklif ediyorsun?
Kabul etmeyince bir isim söyle dediler, bizde bir isim verdik ve onu ilçe başkanı yaptılar.
Şimdiki durumun bundan daha farklı olduğunu sanmıyorum.
Hal böyle olunca da o yönetimden bir şey beklenmez.
Bir başka ilçede yeni yüzler diye ekranlardan feveran ederken, fosilleşmiş adamı ilçe başkanı yapacaksın.
Yav yok, yok, adam yok…
Siyaset artık adam üretmiyor.
Üretim çiftliğine alınanların tamamı da damızlık…
Ne süt üreten ne de sütü sağacak adam kalmadı.
Kimini soğuttunuz, küstürdünüz, kimini müteahhit yaptınız, kimine “ben bu işlerle uğraşmıyorum” diyerek ve meşru taleplerini geri çevirerek hak ile yeksan eylediniz, kimilerini önünüzde engel görerek disiplinlere verdiniz.
Şimdi de çıkmış bize maval okuyorsunuz.
Biz sizin masallarınızla o kadar uyuyan adam gördük ki…
Şimdi işi ninniye çevirmişsiniz!
Kundaklayıp ayaklarınızda piş piş yaptıklarınızla size mutluluklar dileriz.
Ha, birde yumuşak bölgeleri koltuğa alışmışlara son bir söz söyleyelim de mesele daha anlaşılmış olsun.
Koltukların altındaki yaylara dikkat edin…
Kalın sağlıcakla..
