Kahve bir kültürdür.
Bunu gören İzmit Belediyesi ilk kez ilimizde kahve Festivali düzenledi.
Türk Kahvesi; geçmişi olan markalaşmış ve tescillenmiş bir kahvedir.
Şimdiki gençler gibi bir markaya özenip, öyle sokak ta gezerken karton kutu içinde içilen bir kahve değildir.
Kökü Osmanlı'ya kadar gider, 40 yıl hatırı vardır.
Közü vardır, fincanı vardır, telvesi vardır, falı vardır, sohbeti vardır, lokumu vardır, suyu vardır.
Bu anlamda genç kuşaklara ve kahve kültürünü tanımak isteyenlere güzel bir imkândır kahve Festivali.
Cumhuriyet Parkı içinde birçok firma stant kurmuş.
Hemen hepsi karton kutu içinde tadımlık kahve sunuyor kendi markasını satmak için.
Gözlerim közde kahve pişiren stantları aradı ama maalesef.
Olmadı şimdi.
Benim gibi birçok tiryaki bu festivalden ağız tadı boş dönecek.
Kendimi teselli ediyorum.
.jpg)
En azından sergiyi gezeceğim..
Çünkü parkın içinde bulunan sanat galerisinde “ Çekirdekten Fincana” Türk Kahve sergisinde bir kolleksiyonerin en nadide parçaları sergileniyor.
Herkes bedava kutu kahvenin ve minik amfide canlı müziğin peşinde.
Benimle birlikte birkaç kişi sergiyi geziyor.
Kahvedanlar, Cezveler, Kahve kutuları, Fincanlar, el değirmenleri gibi birçok tarihi eser ve antika sayılacak güzel ürünler var.
Ben de amatör bir kolleksiyoner olarak bu sergiye bayıldım.
Kahve ile ilgili ne arasanız görebilirsiniz..
Tabi en çok ilgimi çeken fincanlardı.
Almanların BAVARİA’sı Fransızların LİMOGFES’i ve Kocaelili insanımıza iş kapısı olan, mutfaklarımızı süsleyen “Yarımca Porselen” Fincanlarını da görmek ayrı bir heyecandı.
Fabrika kapanmadan önce işletme içinden ve üretimden çekilmiş büyük fotoğraf görselleriyle sergi tamamlanmış.
Birçok dost bilir kahveyi sevdiğimi tiryaki olduğumu.
Dostlara hep söylemişimdir, kapanan kentimizin değeri Yarımca Porselen sahip çıkılmadı diye.
Yine söylüyorum.
Türkiye’de Mozaik müzesi var.
Kütahya’da porselen müzesi var.
Sadece Kütahya Porselenin ürettiği ürünler sergileniyor ve çok ilgi görüyor.
Kocaeli’nde Yarımca Seramik ürünleri olan izolatör, mutfak takımları ve fincanları piyasadan toplanıp müze haline getirilmeli ki Kahvenin 41 yıl hatırı olsun.
Ben terasımda közde kahvemi içerken size kutu kahvelerinizle afiyet olsun….
Sergi mi?
İki ay açık.
Gezin derim.
En azından bir kültürünüz olsun…
.jpg)
