Bu haftaki yazım basın ve medya üzerine olacak.
16 Ocak, Kocaeli’nin “Basın Onur” günüdür.
16 Ocak 1923 te Atatürk’ün İzmit’te Kasr-ı Humayn’de (İzmit av köşkü) yaptığı ilk ve son basın toplantısıdır.
O toplantıda zamanın en ünlü İstanbul gazetecileri vardı.
Kimler mi?
Akşam Gazetesi başyazarı Rıfkı Atay, Vakit Gazetesi başyazarı Ahmet Emin Yalman, İleri Gazetesi başyazarı Suphi Nuri, İkdam Gazetesi başyazarı Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve Tanin Gazetesi başyazarı İsmail Müştak. Gazeteciler merak edilen en önemli konularda en zor sorularını sordular gaziye.
Atatürk sabahın ilk ışıklarına kadar hepsine ayrı ayrı cevap verdi.
Ülke rejimin Cumhuriyet, baş şehrin Ankara olacağını buradan müjdeledi.
Şimdi o günlerden gelelim bu günlere.
1983 te Hürsöz gazetesinde spor muhabiri amatörce başladığım meslekte, 1987 yılında ilimizde tek ve günlük olarak yayınlanan Kocaeli Gazetesinde muhabir, İlerleyen yıllarda Haberler müdürlüğü, Genel Yayın yönetmeni görevlerinde bulundum.
Şimdilerde köşe yazıları yazıyorum.
Zamanında onurlu, şerefli, dürüst, ilkeli duruş ve doğru haberciliğimizden dolayı halen İzmit’te başımız dik dolaşıyoruz.
Bu onuru taşıyan kent ile bütünleşmiş ve herkesin sevgisini kazanmış gazeteci Murat Yoldaş var.
Çizgisini Hiç bozmayan Ali Gündoğdu var.
Halen saygınlığını koruyan bir avuç meslektaşımız var.
Babamızın oğlu dahi yanlış yapsa, yazdık.
Doğru yapanı da yücelttik.
Rüşvete, siyasete, reklama, alacaklı-verecekli işlere bulaşmadık.
İşimiz sadece doğru, tarafsız ve ilkeli haberdi.
Biz bundan 35 yıl önce ne idiysek yine oyuz.
Günümüzde yazılı basından daha çok, internet gazeteleri var..
Öyle çoğaldılar ki 100’den sonrasını saymayı bıraktım.
Bunların çoğu 5 kuruşluk reklam için 10 takla atanlar.
Gazeteciliği ayaklar altına alanlar.
Gazetecilik eğitimi, bilgisi ve vizyonu olmayan kişiler.
Hediye almak için kapılarda bekleyenler.
Küçük işleri için bürokrat önünde iki büklüm eğilenler.
Nerede bedava yemek var oraya koşanlar.
Herkese şirin gözüküp önüne geleni yağlayanlar.
Elbet işini dürüst ve doğru yapanlar var.
Onlara sözümüz yok.
İnsanlar hangi gazeteyi takip edeceğini kime reklam vereceğini şaşırdı.
İnternet gazeteciliği konusunda bir kanun olmadığı için önüne gelen gazete çıkartıp etrafta sarı basın kartlıyım diye kasım kasım dolaşıyor.
Basın yasası yeniden düzenlenmeli.
Özellikle internet medyası konusunda her önüne gelenin gazete-TV açmasının önü kesilmeli.
Böylelikle kim gerçek gazeteci, kim sahte ortaya çıkmalı.
Öyle ortaya çıkmalı ki randevu almakta zorlanılan bürokrat, karşınızda ceketinin düğmesini iliklesin.
Basının hak ettiği günleri görmek dileğiyle.
Bu mesleği onuruyla şerefi ve layığı ile yapılanlara selam olsun..