Tüm Türkiye’de olduğu gibi ilimizde de kongreler sürecinde olan İYİ Parti’nin Kocaeli teşkilatlarında huzursuzluk var. Tepkilerin odak noktasındaki isim de İl Başkanlığı’na yeniden aday değilim diyen ve milletvekili aday adayı olmaya hazırlanan İl Başkanı Şanbaz Yıldız.
Yıldız’ın kendisine yakın kişilerin ilçe başkanlıkları ve il başkanlığı koltuğuna oturmaları için çok çaba sarf ettiği, delege yapısının da bu minvalde şekillendiği gelen bilgiler arasında.
Dahası seçimleri garanti altına almak için delegelere para dağıtılacağı bile iddia ediliyor: Oyunuzu satmayın diyerek bu durumu açık açık dile getiren kişi de halen İYİ Parti’nin İzmit İlçe yönetiminde görev yapan ve aynı zamanda Genel Başkan Meral Akşener’in yeğeni de olan Arda Gündoğdu.
İYİ Parti’de delegeleri para gücüyle satın almaya çalışan kişi Şanbaz Yıldız mı? Bu akşam saatlerinde İzmit İlçe Başkanlığı’na adaylığını ilan eden İl Başkan Yardımcısı Ayşegül Babacan’ı, Şanbaz Yıldız mı sahaya sürdü? Eğer bu iddialar doğruysa bu nasıl bir demokrasi? İYİ Parti Şanbaz Yıldız’ın babasının malı mı? Böyle bir davranış küçük olsun ama benim olsun demek değil de, nedir?
Arda Gündoğdu’nun sosyal medya hesabından paylaştığı ve dikkat çeken açıklamaların yer aldığı mesajı Genel Merkez düzeyinden gelen telefonlarla sildiği de ortaya çıktı.
Arda Gündoğdu’nun paylaşımını silmiş olması İYİ Parti’de hiçbir sıkıntı yok anlamına da gelmiyor. Nitekim Gündoğdu’nun açıklamalarının yer aldığı o sözler sosyal medya düzeyinde halen yaygın bir şekilde paylaşılıyor.
İşte Meral Akşener’in yeğeni, Arda Gündoğdu’nun paylaştıktan saatler sonra sildiği o mesajın içeriği:
NEREDE KALDI DEMOKRASİ
Malumunuz İYİ Parti'de kongre süreci başladı. Beklentimiz kuruluş mücadelemize uygun bir demokrasi şöleni izlemekti. Ne var ki; ilçe seçimlere bir hafta kalmışken, demokratik gibi gözüken ancak asla öyle olmayan kişilerin yarattığı manzara karşısında suskun kalmak mümkün değil!
Bu parti 2017 yılında, tam bir demokrasi mücadelesi ve büyük fedâkarlıklarla kurulurken ne zorluklar çekildiğini gerek bizzat yaşayarak gerek izleyerek herkes şahit. Duyuyoruz ki; o zor günlerimizde yanımızda olmayanlar şimdi kalkıp partiye şekil vermeye çalışıyorlar.
Kimse kusura bakmasın burası AKP ya da MHP değil. Bu partide kişilerin tahakkümü değil ortak akıl esas alınır. Gerekirse sandık konulur, herkes boyunun ölçüsünü ancak kimse kendini partiden büyük ya da ortak akıldan üstün göremez! İktidar yarışına ortak bir partide il-il çe başkanlığı yapmayı, yöneticilik yapmayı kimse çocuk oyuncağı zannetmesin.
Bizim üç beş kişinin egosunu tatmin edecek ya da bu işleri şansa bırakacak halimiz yok. Herkes kendini de haddini de bilmelidir. Bize icraat yapacak adamlar ya da kadınlar lazım; birilerinin getirdiği, ya da ittirdiği değil.
Daha önce, birilerinin getirdiklerinin partiyi ilk terk edenler olduğunu görmedik mi? Her adaya saygımız var elbet, demokrasi budur zaten. Lakin herkese saygımız var dedik diye de geçmişinde emek, özveri, liyakat olmayan; üstlendiği/üstleneceği sorumluluğun farkında dahi olmayan hiç kimse tepemize çıkmaya çalışmasın. Her işin bir oluru bir yolu bir adabı var. Burası kimsenin özel aile şirketi değil kimsenin çiftliği de değil!
Amacım burada sizlere siyaset öğretmek ya da milleti birbirine düşürmek değil. Fakat ortaklıkta çok adil ve eşitlikçi gibi tavır takınıp aslında kendi çıkarları ve menfaatleri uğruna bir şeyler yapanları görmüyor değiliz. İyisiyle kötüsüyle ilk kurulduğunda "%1-3 oy alırsınız o yüzden size gelmeyiz" diyenler bir tarafa elini taşın altına koymak yerine komple vücudunu koyan insanlar bir tarafa.
Şimdi herkes birilerini destekliyor ya da zoraki destekletiliyor. Kimse kusura bakmasın ama menfaat uğruna oylarınızı satmayın. Birilerinin adamı ve ya kadını olmayın kendiniz olun. Adaysanız adaysınızdır. Yok delegeler kimde yok delegeleri kimler yazdı yaptı bu sorular zaman kaybıdır aslında herkes bu soruların cevaplarını gayet açık net biliyor. Bunları düzeleceğini düşündüğümden değil, tarihe not olarak yazıyorum. İnşallah kazanan İYİ Parti olur.