Bir taka dolusu Karadeniz uşağı Rize’den yola çıkmışlar ve Trabzon’a gidecekler.
Yolda kaptan ölmüş…
Havada bozmuş.
Şimdi ne olacak diye düşünürlerken biri ortaya çıkıp ben kaptanım demiş…
Kaptan köşküne tırmanıp tayfaları çağırmış.
-Ha uşaklar gelin bağayım buraya...
Tayfalar gelmiş
-Pusulayı cetirun
Cevap yoktur.
-Haritayı cetirun!
;
Cevap yoktur.
Kaptan tayfaların yüzüne dik dik bakmış
- O hâlde kelimeyi şahadet cetirun demiş!
Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna çalsan yine de az!
ERDAL İNÖNÜ'YE YETİŞ FARE VAR DİYEN SEVİNÇ HANIM!
Bir gün eşi Sevinç Hanım, Erdal İnönü’ye korku dolu bir sesle;
-Erdaaaal mutfakta fare var, yetiş! diye seslenir.
O sırada salondaki koltuktaki gazetesini okumakta olan Erdal İnönü hiç istifini bozmaz.
- Fare varsa bana ne bağırıyorsun sevinç? Ben kedi miyim? Der!
Erdal İnönü’yü güzel karakteri, nükteli kişiliği ve esprileriyle akıllarda kaldı.
Nur içinde yatsın.
PADİŞAH MI BÜYÜK, VEZİR Mİ?
Eski bir dönemde padişah ile vezir kim daha ünlü, kim daha büyük tanınıyor diye bahse girip bir çobanın yanına giderek sormaya karar vermişler.
Önce alıştırma yapmak için çobana sormuşlar senin koyunun mu büyük, ineğin mi?
Çoban şaşırmış şaşırmasına ama yine de cevap vermiş.
- İneğim tabii ki daha büyük.
Yine sormuşlar; keçin mi büyük, öküzün mü?
-Tabii ki öküzüm daha büyük cevabını alınca asıl soruyu yönelmişler.
Şimdi söyle bakalım padişah mı büyük, vezir mi?
Çoban bu soruya hiç düşünmeden cevap vermiş ‘Ne yalan söyleyeyim, ben o hayvanları tanımıyorum!
OSMAN BÖLÜKBAŞI'NIN TARİHE GEÇEN SÖZÜ
Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP) lideri olan Kırşehir milletvekili Osman Bölükbaşı Birgül bir gün Kızılay'daki bir taksi durağında beklerken, vatandaşın biri seslenir.
- Osman Bey siz de mi sıra bekleyip dolmuşa biniyorsunuz?
Bölükbaşı; ne yapalım yavrum zamanında cebimizi doldurmadık şimdi dolmuşu dolduruyoruz!
Halk arasında çok kullanılan tahsil cehaleti alır, eşeklik baki kalır sözü Osman Bölükbaşı’na aittir.
1950’li yıllarda mecliste iktidardaki Demokrat Parti milletvekillerinden biri Osman Bölükbaşı’ya
- Lan sen ne konuşuyorsun be? Sen kiminle dans ettiğinin farkında mısın? Diye seslenir.
Osman Bölükbaşı lan lafına kızar ama belli etmeden sakin bir sesle kiminle dans ediyorum? Söyle de bileyim.
Ayrıca lan lafı benden çok zatıalinize yakışır der.
Demokrat Parti milletvekili lan sözünü önce kendisi kullanmamış gibi öfkelenerek benimle böyle konuşamazsın. Ben 2 üniversite bitirmiş master yapıp diploma almış bir adamım diye bağırır.
İşte o zaman Osman Bölükbaşı tarihe geçen o ünlü sözünü söyler:
Tahsil cehaleti alır, eşeklik baki kalır!
BAKAN KARAİSMAİLOĞLU!
Karın yoğun bir şekilde yağdığı günlerde yeni yapılan İstanbul Havalimanı’nın kargo deposunun damı çökmüştü. (26 Ocak 2022)
Üzerinde biriken karları taşımadığından çöken depo için Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu önemli bir yer değil, zaten yapacaktık dedi.
Hoca Nasrettin eşeğine binmiş, kasabaya gidiyormuş bir ara eşek huysuzlanıp hocayı sırtından yere atmış.
Hoca etrafında toplananlara;
-Mühim değil ben zaten inecektim demiş!
Bunlarınki de o hesap!
BEYNİN ESKİMİŞ!
Adamın birinin başı müthiş bir şekilde ağlıyormuş.
Dolaşmadığı doktor, gitmediği hastane kalmamış.
Hiçbiri hastanın baş ağrısını kesmemiş.
Sonra çok ünlü bir beyin cerrahının adını vermişler.
Adam ona da gitmiş ve doktor bakmış kafa röntgeni çekmiş.
Sonunda başını sallamış sizin beyniniz eskimiş demiş!
- Aman doktor insanın beyni eskir mi?
- Eskir ya, arabaların demirden motoru bile eskiyor, senin de beynin eskimiş!
Peki ne yapacağız?
- Beynini bakıma alacağız kafatasını açacağız 15 gün burada bakım yapacağız sonra yeniden takacağız.
- Peki ben beyinsiz ne yapacağım?
- On beş dedim. On beş gün beyinsiz yaşayabilirsin.
Adam razı olmuş kafa tasını açmışlar beynini almışlar.
Adam gitmiş gidiş o gidiş!
On beş gün, bir ay, beş ay adam ortalıkta yok!
Doktor merak etmiş.
Bu adam beyinsiz ne yapıyor?
Başına bir hal gelmesin.
Doktor bir gün kentin meydanında bir kalabalık görmüş merak etmiş.
-Ne var yahu, ne oluyor nedir bu kalabalık?
- Filanca aday konuşuyor.
Herkes onu dinlemeye koşuyor.
Doktor da kalabalığa karışmış.
İtiş kakış kürsünün yanına kadar yanaşmış aaa bir de ne görsün beynine aldığı adam değil mi bu?
Doktor, adama yanaşmış yahu beni tanımadın mı?
- Evet tanıdım!
O halde gelip neden beynini almıyorsun be kardeşim biz sana 15 gün dedik, aylar geçti ortada yoksun!
Adam cevaplamış
- Ona ihtiyacım kalmadı.
- Neden?
- Ben artık politikacı (siyasetçi) oldum.
DEMİREL VE ECEVİT!
Demirel Başbakan olduğu yıllarda rakibi Bülent Ecevit’le hep çekişme halindeydi.
Bir ara darıldılar ve birbirlerine selam bile vermiyorlardı.
Bir gün Başbakanlık’ta bütün siyasi partilerin katıldığı önemli bir toplantı oldu.
Toplantı bittikten sonra Demirel tam ayrılıyorlardı ki bir gazeteci;;
- Sayın Başbakan öğrendiğimize göre içeride Sayın Bülent Ecevit’in elini sıkmışsınız dedi!
Demirel hafifçe tebessüm ederek şöyle cevap verdi.
-Evet, elini sıktım. Ya neresini sıkacaktım!