Ak Parti’ de bu döneme kadar yaşamadığımız gelişmelere şahit oluyoruz.
İlk kez bütün Büyükşehir Belediyelerinde görev yapan mevcut Belediye Başkanları bölge bölge bizzat Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan tarafından Ankara’ ya davet edilerek istişareler yapılıyor.
Bundan önce bu tür toplantı ve istişareler kurulan komisyonlar marifetiyle yapılırdı.
Komisyonlardan gelen raporlar doğrultusunda Genel Başkan kendi yaptırdığı anketleri de değerlendirir ve nihai kararını verirdi.
Ayrıca Büyükşehirlerde aday adaylarının isimleri üzerinden de anketler yapılıyor.
Bu da ilginç…
Bu anketler aday adayları açısından ne kadar belirleyici olur? bilemem lakin Genel Merkez tarafından yapılmayan anketlerin güvenirliği hakkında çoğu kimsenin kafasının karışık olduğu da bir gerçek.
Kocaeli’ de yapılan anket çalışmasının sonuçlarını bilmiyorum.
Ancak, yapılan anketlerin istenilen doğru verileri veremeyeceği, ya da yanlış veriye yönelik bölgesel ve etnik tetiklemelerle/taktiklerle hiç beklenmeyen sonuçlara yol açabileceğini düşünüyorum.
Her şey anket değil elbette.
Teşkilatın duruşu çok çok önemlidir.
Derince siyasetine yön ve şekil vermeye çalışan 3-5 “Şam Şeytanının” Derince üzerine kurmaya çalıştıkları oyunlarını bozmak teşkilatın görevidir.
Ve bunun için iradesini hangi masada ya da şartta ortaya koyması gerekiyorsa; hiçbir ikbal korkusu gözetmeksizin en net ve sert şekilde tam olarak ortaya konması gerekmektedir.
Bazı kararların geri dönüşü yoktur, bedeli de ağırdır.
Birileri oyun kurar, güçlü olan oyun bozar.
Eğer gücünüzü ortaya koyamazsanız siyaseten sizde bitersiniz ve ne yaparsanız yapın sistem sizi devre dışı bırakır.
Derince için yapılan temayülde mevcut Başkan Zeki Aygün’ ün açık ara önde çıktığını sağır sultan dahi biliyor.
Peki, ne olabilir de işler tersine döner.
Birincisi; Kocaeli Milletvekilleri iradesini başka bir aday için kullanabilirler.
Tabii bunu yapabilmeleri için Derince’yi çok çok iyi tanımaları gerekmektedir.
Kocaeli’nin en kozmopolit ilçelerinden biri olan Derince’ de her Belediye seçimi çok zorlu geçmiştir.
Her dönem değişen Belediye Başkanlığına da artık son verilmelidir.
Başkanınızı başarısız bulma sendromu gibi görülen bu durum hakkında milletvekilleri gereğini yapmalıdır, yapacaklardır.
Birinciyi böyle geçelim.
İkincisi; Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın bir aday için ısrarcı olur, ya da mevcut başkanın yapmış olduğu usule ve hukuka aykırı işleri varsa bunları dile getirir, delileri ile ortaya koyar ve Genel Başkanı ikna eder.
Zeki Aygün’ün usule ve hukuka aykırı işleri olmayacağını herkes bilir.
Dolayısı ile bu ihtimali eliyoruz.
Peki, bir aday adayı hakkında ısrarcı olur mu?
Bence son derece zeki ve öngörüsü çok kuvvetli olduğundan bu riski asla almaz.
Daha doğrusu bu riski alabileceği aday adayı da yok gibi bir şey.
Mesela; Adnan Pala için böyle risk almaya kalkışırsa yakınlarına tanıdığı imtiyazlar sebebiyle hakkında birçok dosyasının olduğunu mutlaka biliyordur.
Bu dosyalar Reisin önüne gittiğinde “Böyle bir memura nasıl kefil olabiliyorsun?” sorusuna muhatap olacaktır ve bu riski asla göze almaz, almamalıdır.
Olası bir adaylık durumunda bugün dillendirilmeyen birçok konunun muhalefet tarafından bir fırsat olarak değerlendirilerek seçimi kaybetmeye kadar gideceğini az çok tahmin ediyordur.
İbrahim Şirin için bu riske zaten girmeyecektir.
Çünkü kendisinin yönetim zafiyetinin olduğunu, tembelliğini, risk alamamasını mutlaka birileri en net şekilde kendisine anlatmıştır ya da anlatacaktır ki; seçim kazanmanın neredeyse mümkün olmadığı aday profillerinden birisi olduğunu da anketlerde görmüştür diye düşünüyorum.
Öztekin Kaşukcı’ nın iyi bir bürokrat olduğunu biliyor Tahir Başkan.
Büyükşehir’de verdiği görev ile de kendisine güvendiğini göstermiş oldu.
Anketlerden çıkarsa itiraz etmeyeceği isimler arasında yer alacaktır.
Son olarak Büyükakın’ı en çok zorlayacak aday adayı olan Recep Kemal Akyürek hakkında neler düşüneceğini çok çok merak edenlerdenim.
13 yıl gibi uzun süre Derince’den uzak kalmış, değişen sosyolojik yapısı hakkında hiçbir fikri olmayan birisi hakkında ne düşünebilir?
İşte bu noktada Derince rövanşını almaya çalışan, belediye devir teslim törenine tenezzül etmeyen, görevdeyken bakan programına dahi katılmayan, Reis tarafından dışlanan ama nedense birileri tarafından hep ödüllendirilen Haydar Bulut’un ve yarenlerinin Akyürek isminde baskılarının artacağı herkes tarafından dillendiriliyor.
Etki altında ne kadar kalır, ya da Haydar Bulut’un en yakınında görev yaparken belediyenin aracıyla ailesi ile birlikte yaz tatiline giderken kaza yapmasını nasıl göğüsler? bilemiyorum.
Yerel gazetelerin de sıkça dile getirdiği ve yine olası bir adaylık durumunda muhalefetin “Yetkiyi alırsa neler yapmaz” diye çokça dillendirdiği bu çok can sıkıcı durum sanırım Tahir Başkanın karar vermesinde fazlaca etkili olacaktır.
Hiç sevmediği işleri yapanları refere ederek risk alacağını asla düşünmüyorum ve üzerindeki baskıları püskürtmek için biraz can yakacağını da tahmin edebiliyorum.
Evet, Büyükşehir Belediye Başkanımız Tahir Büyükakın kendisinden isimler üzerinden mülahaza yapması istendiğinde bütün denklemleri hesaplayarak en risksiz aday ismini vermek için çok zorlanacak.
Hele hele bu karar çok önem verdiği Derince için olunca kalbinin sesini dinleyeceğine eminim.
Teşkilatın arkasında durduğu, olası yanlış bir tercihte istenmeyen parti içi olumsuz gelişmelerin meydana gelme ihtimalinin çok yüksek olduğu ilçe de çokça anıları olan Başkanın en doğru kararı vereceğine inanıyorum.
Siyasette iki kere iki dört yapmaz diyenlere inat ben hep 2X2:4 yapar diyorum.
Eğer bu matematiği bozmaya çalışırsanız tüm doğruları bozar, bütün matematik kitaplarını yeniden basmak zorunda kalırsınız.
Bu da çok pahalıya mal olur.
Hem de çok pahalıya.
Kalın sağlıcakla.