Öncelikle bir gerçeğin altını çizmek isterim.
Dr. Şahin Talus zarif, beyefendi ve iyi yürekli bir insandır.
Bilindiği gibi 14 Mayıs seçimlerinde Mehmet Ellibeş’in Milletvekili aday adayı olması nedeniyle görevinden istifa etmesinden sonra Genel Merkez tarafından Dr. Şahin Talus AKP Kocaeli İl Başkanı olarak atanmıştı.
Görünen o ki Talus’un İl Başkanlığı kısa sürecek!
Nasıl yani? Diyenler için detaylara gireyim.
Kurulduğu günden beri girilen her seçimde il, ya da ilçelerde rakiplerine belirgin bir üstünlük sağladığı anketlerle ortaya çıkan AKP adına tablo değişti.
Yani bu sefer pek çok ilçede geride olan AKP’dir!
Durumu tersine çevirmek için çaba gösteriyorlar ve çok ama çok para da harcıyorlar!
Mesela Başiskele’de AKP adayı Yasin Özlü adına tanesi 100 liradan satın alınan binlerce çiçek dağıtıldı.
İşadamlarından yüklü miktarlarda gelen bağışlar vatandaşı tavlamak için kullanılıyor.
Şimdi düşünün; bir iş insanı neden 2 trilyonu bile tak diye masaya koyarak bağış yapar?
AKP’ye, millete sevdalı olduğu için mi?
Elbette hayır.
Kaz gelecek yerden tavuğu esirgemeyeyim seçim sonrası 10 trilyonluk ihale alırım diye düşündükleri çok açık!
Evet, anketlerden Kocaeli’deki 6-7 ilçede AKP’lileri tedirgin eden sonuçlar çıktı.
Şok oldular fakat Ramazan ayında durumu tersine çeviririz düşüncesi içerisindeydiler.
Bu bakış açısına mübarek ayda dini duygularını sömürerek seçmenleri kandıracaklar şeklinde yaklaşmak mevzuya çok yüzeysel bakmak, daha da önemlisi milleti tanımamaktır.
Sadece din sömürüsüyle seçim kazanılamaz ve aslında Türkiye’de din istismarının da kayda değer bir karşılığı yoktur.
AKP’lilerin seçmenleri kekleme taktiklerinden bazıları şöyle:
Her eve erzak torbaları ile girmek, maddi durumu kötü kalabalık aile iftarlarında koltuk üzerlerine zarf içinde paralar bırakmak, din, ezan, bayrak, darbe terör üzerinden yalana, iftiraya da kaçan çok abartılı sözlerle seçmenleri soğutmak için 7/24 muhalefeti kötülemek!
İzmit, Kandıra, Başiskele, Karamürsel, Derince, Çayırova, Gebze ve Dilovası’nda AKP geride!
Aksi yönde hava estirmeleri de anlaşılabilir bir durum.
Zira kimse ayranım ekşi demez!
Zannedildiği gibi o ilçelerde AKP’nin oyu düşük de değil, rakipleri ile arasında çok az fark var.
Bir kısmını iktidar gücüyle kendi aleyhlerine çevirebilirler.
Fakat en az 2-3 ilçede seçimi kaybetme ihtimalleri de yüksek.
Dikkat ederseniz 13-0 yapacağız falan da demiyorlar, diyemiyorlar!
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın ile AKP'nin önemli isimleri hangi bölgelerde çok sık bir şekilde görünüyorlarsa; bilin ki o ilçelerde oy açışından sıkıntı var demektir!
Konuyu dağıtmadan bu makalenin ana konusu olan Şahin Talus’a gelelim!
Kocaeli’de iki ilçe bile kaybedilse Tayyip Erdoğan hesabını soracaktır.
Tahir Büyükakın’ın da fırça yeme ihtimali yüksektir!
Şahin Talus fırçayla da atlatamaz!
Erdoğan üstünü çizecektir!
Erdoğan bırakın kaybedilmesini, oyun düşmesini dahi sorun edecektir!
Ve elbette seçim kaybedilen ilçelerdeki ilçe başkanları da aynı akıbetle karşı karşıyadır!
AKP’nin Kocaeli’de geriye düşmesinin en önemli nedeni; aday tercihlerinden dolayıdır.
İlçe belediye başkan adaylarını belirleyen güç de Tayyip Erdoğan değil, kesinlikle değil!
Zira ilçelere karışmadı sorumluluğu il teşkilatına ve Büyükşehir Belediye Başkanlarına verdi.
Kocaeli'de bazı adayların önlerini kesenler de Şahin Talus ile Tahir Büyükakın’dır!
Nitekim bu gerçekler AKP kulislerinde de yüksek sesle konuşulmaktadır.
Mesela Başiskele’de Hüseyin Ayaz, Kandıra’da Cengiz Kan, Derince’de Zeki Aygün aday ilan edilseydi AKP’lilerin o bölgelerde seçim kaybetme dertleri olmaz, Tahir Büyükakın’da bu kadar koşturmak, ter dökmek zorunda kalmazdı.
Muhalefette siyaseti okuma becerisi olsaydı ve bir parça halkın nabzını tutabilseydiler; AKP’lilerin 7-8 ilçede seçimi kazanmaları mümkün de değildi!
Lakin muhalefetin bu gerçeği görmesi; deveye hendek atlatmak kadar zor iştir!
Anlayamazlar, kafaları basmaz!
Kabahati de kendilerinde aramazlar, halkı suçlarlar!
Broşür dağıtılarak seçim kazanılamaz!
Seçmenlerin büyük bölümü kendilerine uzatılan broşürleri 1 dakika sonra çöpe, ya da yere atarlar!
Konuşmak, yani iletişim kurmak gerekir.
Fotoğraf çekip reklamını yapmadan, sessiz sedasız hareket ederek hiç bir sokağı, ya da evi de es geçmeden kapı kapı gezip özellikle ev hanımlarının akıllarını yalanlarla, iftiralarla bulandıranlar; seçim süreçlerini sadece sokaklarda broşür dağıtarak geçirseydiler; aynı partinin 20 yılı aşkın süredir iktidarda kalması söz konusu da olmazdı, olamazdı!
Bu kadar basit bir planı bile, milletin aslında kimlerin yalan söylediğini görmeleri yolunda karşı hamle ile etkisiz hale getirme becerisini gösteremeyen böyle bir muhalefet AKP'lilerin en büyük şansıdır!
Teşekkürler Kocaeli, teşekkürler Türkiye, teşekkürler İstanbul yerine; teşekkürler muhalefet, iyi ki varsınız hep böyle bakar kör olun, saftirik olun ki bizlerde aynı makamlarda görev yapmaya bir ömür devam edelim demeleri gerekir! Nokta..