İlimizde geniş kesim tarafından iş insanı Nazmi Ertuğral’ın İstanbul Şişli’deki bir otelde gerçekleştirilecek Süleyman Demirel’i anma programına beraber gidelim davetini geri çevirmedim.
Nazmi Ertuğral, Ali Nafi Demiral, Veli Yıldız ve Nezir Yakar ile birlikte sohbet ede ede İstanbul’a gittik.
Ali Nafi Demiral DSP’nin eski yöneticilerindendir.
Veli Yıldız DP’nin eski Körfez İlçe Başkanı, Nezir Akar’da İYİ Parti’nin eski il yöneticilerinden biri.
Yani ben ve Ali Nafi Demiral dışındakiler sağlığında Demirel’in son kurduğu parti olan DYP saflarındaydılar.
Anma programının gerçekleştirildiği salonda DYP Kocaeli eski Milletvekili İbrahim Artvinli, Sinan Minareci ve Ahmet Aydın’ın da yerlerini aldıklarını fark ettim.
Kendilerine uzaktan elimi havaya kaldırarak selam verdim, ama selamım boşa gitti!
Zira kalabalık içinde göremediler!
Nazmi Ertuğral beni Turhan Çömez’le de tanıştırmak istedi.
Fakat İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervisaoğlu, DYP Genel Başkanı Cenk Küpeli, Doğru Parti Genel Başkanı Rifat Serdaroğlu, Tüpraş eski Genel Müdürü Hüsamettin Danış, tarihçi İlber Ortaylı, Mehmet Haberal, Ahad Andican, Lütfullah Kayalar, Hamdi Üçpınarlar, Ali Naili Erdem ve Aylin Cesur’dan oluşan ünlü isimlerle yan yana oturan Turhan Çömez’in yanına gitmeyi doğru bulmadım!
Öyle ya onca isimler arasında sadece Turhan Çömez’e el uzatarak memnun oldum diyecek ve sonrada geri çekilecektim!
Sayın Çömez’le tanışmak başka bir bahara kaldı!
Ayrıca ben tanıştığımıza memnun oldum demekle yetinecek biri de değilim!
Ayaküstü saniyeler içinde mutlaka subliminal mesajlarda veririm!
Demirel gibi fötr şapkayla salonu selamlayarak kürsüye çıkan Ekrem İmamoğlu her hareketiyle adeta ben liderim der gibiydi!
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun önünde yazılı metin olmadan çok akıcı bir şekilde konuştuğuna da bizzat yakından görerek tanık oldum.
Demirel’in hayatından kesitlerin aktarıldığı videoyu herkes gibi bende dikkatle izledim.
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in “Sosyal devlet, bu ülkenin vatandaşlarının hepsinin ama tümünün insanca yaşama hakkına sahip olduğu ve bu hakkın gerçekleştirildiği devletin adıdır” sözleri yer aldı.
Videoda ayrıca ”Fukaralaştırmaya itiraz eden var da fukaraya para vermeye itiraz eden yok. Fukaraya para verin de, fukaraya ”Oyunu bana verirsen öyle para veririm” demenize itiraz ediyoruz. Bu demokrasi değildir, bu vatandaşın onuruyla oynamaktır. Bunlar yanlıştır” ifadeleri de dikkati çekiciydi.
Söz konusu videoda Demirel’in ağzından çıkan diğer sözlerde şöyle:
Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti olabilmesi, millet iradesi üstünlüğünün ve hukukun üstünlüğünün mutlak manada korunmasına bağlıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir laik devlettir. Laik devlet olabilmesinin şartı, hiç kimsenin inançlarından dolayı muaheze edilmemesine bağlıdır.
Ve bu ülkede hiç kimsenin inançlarından düşüncelerinden dolayı ikinci sınıf vatandaş sayılmamasına bağlıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir sosyal devlettir. Sosyal devlet fakirle zenginin arasındaki mesafenin çok büyük olmadığı, daha doğrusu bu ülkenin vatandaşlarının hepsinin ama tümünün insanca yaşama hakkına sahip olduğu ve bu hakkın gerçekleştirildiği devletin adıdır.
Kim ne yaparsa yapsın yenilen devletin adı değildir. Bilahare bir ülkede insanca yaşamaya aykırı düşen durumlar varsa, devlet sosyal devlet ilkesini gerçekleştirmiyor demektir. Türkiye Cumhuriyeti’nin bu büyük müesesesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hukuk devleti olması , laik devlet olması ve sosyal devlet olması vasıflarını gözetecektir. Mutlaka bunları gözetecektir.
Fukaralaştırmaya itiraz eden var da fukaraya para vermeye itiraz eden yok. Fukaraya para verin de, fukaraya ‘Oyunu bana verirsen öyle para veririm’ demenize itiraz ediyoruz. Bu demokrasi değildir, bu vatandaşın onuruyla oynamaktır. Bunlar yanlıştır.
Bunu söylemek istiyoruz. ‘Bunları yapmadık dersiniz’ gelirsiniz buraya, şu televizyondan millet de bunları dinler. Kaç kişiye bunların yapıldığına millet şahittir. Bilahare millet karar verir. Sizi kadıya götüren yok ya. Biz söylüyoruz burada bunları.
İşte 1983 beyannameniz, 1983 hükümet programınız. İlk hedefimiz aşırı enflasyonu kontrol altına alarak dar gelirlinin belini büken pahalılığı önlemek için fiyat artışlarını yavaşlatmaktır.
Aşırı enflasyonun olduğu her ülkede gelir dağılımı hep fakirin, dar gelirlinin aleyhine gelişmiştir. Bu doğru mu? Ben buna buradan cevap verilsin istiyorum. Aşırı enflasyonun bulunduğu her ülkede enflasyon dar gelirlinin aleyhine mi gelişmiştir.
Evet, dersiniz ki bu doğru. Bu doğru ise o zaman Türkiye’de siz, hem aşırı enflasyon olacak, hem dar gelirli ezilmemiş olacak, buna Kristof Kolomb’un yumurtası derler.
Böyle şey olmaz. Çünkü karanlıkmış yenmiş, cehalet varmış ortadan kaldırmış, çeşmesinden su akmazmış su akar hale getirmiş, otoyollar yapmış, köprüler yapmış, telefon getirmiş, şehirleri karanlıktaymış pırıl pırıl yapmış, köyleri karanlıktaymış ışıl ışıl yapmış. Doğru mu? (Doğru sesleri yükseliyor) Yaşayın ben de böyle demenizi bekliyordum.
Kuşkusuz Demirel Anadolu’nun kuş konmaz kervan geçmez ücra köyünde dünyaya gelip Cumhurbaşkanlığı makamına kadar yükselmesini Cumhuriyet’e borçludur.
Yüreği Atatürk sevgisi ile dolu saygın bir devlet adamıydı Demirel.
Ve bugün şu gerçek ortaya çıktı ki; devlet hayatının 50 yılına damgasını vuran Demirel aynı zamanda Cumhuriyet’i, koruyan, kollayan kişiymiş!
Cumhuriyet alerjisi ile dolu kişilerle kurumların nasıl çürütüldüğünü hep beraber yaşayarak da gördük.
Kendisinden sonraki dönemi düşünerek birini yetiştirmedi diyerek Demirel’e sitem edenler boş konuşuyorlar!
Zira liderlik öğretilemez, öğrenilir.
Yani isteseler de yeni Süleyman Demirel’ler yetiştiremezler!
Yüksek bir zeka, yüksek özgüven bakkaldan satın alınamaz!
Zekayı veren Allah’tır.
Vizyon sahibi olmak, empati kurabilme yeteneği, kararlılık, iyi bir dinleyici olma, sürekli öğrenme isteği öğretilemez, öğrenilir.
Ve liderlik ruhuna sahip insanlara da çok az rastlanır!
Ezcümle; yetiştirmek yerine aramak ve yetenekli kişileri ikna ederek siyaset arenasında yer almalarını sağlamak için çaba göstermek çok daha akıllıca bir davranıştır! Nokta.