Kuşkusuz siyasetçilerin en büyük sermayesi dilidir
Siyasetçi denilince; ağzı iyi laf yapan ve çok konuşan kişiler akla gelir
Halk tabiriyle bir çoğu kafa ütüler!
Birkaç kelime ile anlatılacak çok basit bir konuda bile kelimelerin ardı arkası kesilmez
Kovalayan falan da yoktur, lakin alışkanlıkların önüne geçmek zordur!
Siyasette dilin yanında yalanda sermaye kategorisine girer
Her siyasetçi az veya çok yalan söyler!
Bazıları adamın gözünün içine baka baka, yalanı doğruymuş gibi anlatır
Fakat çok konuşmanın ve çok yalan söylemenin artık bir hükmü yok!
Zira Türk halkının önemli bir bölümü yalanla dolanı ayırt edebiliyor!
Samimi olanlar da bir adım öne geçiyor
Bu konuda çok şey söylenir, çok şey yazılır
Ama madem bugün bu sütunda çok konuşulmaması yönünde mesajı veriyoruz, o zaman bende kısa ve öz kelimelerle toparlayayım!
İçtenlik ve samimiyette çok önemli, ama sevilen siyasetçiler genelde karşısındakileri dikkatle dinleyen isimler arasından çıkar
Lafı çok uzatmamak ve konuşma süresini 20 dakika ile sınırlamak gerekir
Daha sonra da herkese tek tek söz vererek, tek bir kelime bile etmeden dikkatle dinlemek lazım
Güzel konuşanlar, aynı zamanda iyi bir dinleyici özelliği olan insanlar arasından çıkar
Dinlemenin güzel konuşmayı özendirmek dışında, konuşanlar üzerinde rahatlatıcı bir etkisi de olur
İçini dökenler, sözünü kesmeden kendilerini dinleyenlere de sempati duyar
Kuşkusuz bu özellikleri bünyede taşımak ve sabahtan akşama değişmek kolay değildir, çünkü alışkanlıkları değiştirmek çok zordur!
Hatta bazıları için imkansızdır!
Malum alışmadık g..te don durmaz!
Alışanları da (değişime ve gelişime açık olanlar) kimse durduramaz!
Pek çok açıdan önemli bir mesafe alınmış olunsa bile Türk halkının değişmeyen özelliklerinden biri; lidere bakarak oy vermektir
Karizmatik bir lidere sahip olan partiler, hele bir de aynı kulvarda alternatif yoksa dörtnala koşabiliyor
Halk üzerinde etki yaratan Tayyip Erdoğan gibi bir lidere rağmen AKP‘liler, ayrıntılara çok ama çok önem veriyor
Genel Başkan bazında rüzgar alamayan partiler de yer alanlarda dededen kalma alışkanlıklarını muhafaza etme konusunda son derece kararlı görünüyor!
Oysa böyle bir tabloda tam tersine muhalefet partilerinin çok daha dikkatli olması gerekiyor
Ama onların bu tür bir hassasiyeti yok!
Her seçimde sandıktan çıkan sonuçları gördükten sonra halkı cahillikle suçlama konusunda da üstlerine yok!
Biraz empati ve biraz dikkat yeter
Atı alan Üsküdar‘ı geçer!
Sevgiyle kalın!