Sizlerin ilgisine, beğenisine layık olmaktan duyduğum memnuniyetimi paylaşmak ister, en kalbi selam ve muhabbetlerimi sunarım.
Bu yazımızda Derince’ nin kalan kısmını tamamlayarak Körfez ilçemize geçelim.
Derince Ak Parti’ de bir ismi özellikle bu yazıma sakladım.
O isim Halit Yiğit.
Kurulduğu günden bu yana Derince Belediyesi'nde görev yapmış başarılı bir isim.
Memur-Sen İl temsilciliği ve yine aynı sendikaya bağlı Bem-Birsen’ in Kocaeli Şube Başkanlığını da yapan Yiğit ayrıca 2002-2005 yıllarında Genel Başkan Yardımcılığı da yapmış bir kişilik.
Tüm belediye başkanlarıyla çalışmış ve Ankara’ da tanınan geçmişi temiz ve sevilen birisinin aday olarak isminin zikredilmesi Ak Parti açısından bir şans olarak değerlendirilmeli.
Derince’ de CHP’ de İrfan Kabaloğlu ve Adnan Tok isimleri biraz daha ön planda.
Her ikisi de birbirlerine "HAYIR" diyemeyecek kadar iyi dostlar.
Bir diğerinin ismi çıktığında derhal kilitlenecek noktadalar ve bu durum seçimlerin seyrini lehlerine çevirecek kalitede.
İlçe başkanı Hakan Savaş uyumlu ve mütevazi bir şahsiyet ve iyi bir Derinceli.
Aday gösterilirse kimse “NEDEN” demez fakat seçim saha çalışmalarında Sayın Savaş’ ın İrfan Kabaloğlu kadar ön plana çıkacağını sanmıyorum.
Yani muhalefetteki Derince CHP’ de şimdilik aday belirleme yarışında yaşanacak bir küskünlük görünmüyor.
Her seçimde CHP Derince’ de 2.inci partidir ve bu dönem kadar Ak Parti’ yi zayıf yakalamamıştır.
Bu durumdan en üst noktada istifade edecekleri görünüyor ve mevcut belediye başkanının halk nezdinde, mecliste ve çalışanları arasındaki bozuk dilini ve saldırgan tavırlarını sonuna kadar kullanacaklar.
Ellerinde bir sürü malzeme var ve kendileri açısından bunları kullanmak kadar doğal hiçbir şey olamaz.
Karşılarında geçmiş seçimlerdeki gibi seçim çalışmalarını iyi organize edebilecek ve diğer partiler içinde çalışmalar yapabilecek tecrübe ve donanımda bir ekipte yok.
Kısaca CHP çok hem çalışacak hem de Ak Parti’ den gerek kendilerine gerekse diğer partilere taşınacak oyların sonuca olan etkisini görmek için son ana kadar sandık sonuçlarını bekleyecek.
MHP’ de her şey şu anda sisli ve puslu.
Öne çıkan bir isim şimdilik yok ve potansiyel adayları da pozisyonlarını netleştirmemiş durumda.
Haluk Akyüz aday olursa en şanslı isim gibi görünüyor.
Tabii aday olursa.
Maddi durumu iyi, seviliyor ve seçim tecrübesini defalarca yaşamış bir kişi.
Mevcut ilçe başkanı Emin Şimşek’ de şahsiyetli, temiz, dürüst ve ailesi de çok sevilen bir siyasetçi.
Muhalefet görevinde biraz tutuk kaldı.
Bunun sebebi belediye meclisinde temsil haklarının olmaması ve iş sahasının hassasiyetinden olabilir.
Aday olursa geniş kitleleri bir araya getirmekte biraz zorlanabilir fakat başka partilerden oy geçişinde ne kadar başarılı olur onu şimdiden kestirmek mümkün olmaz.
Derince MHP denilince ilk akla gelen isim Adil Gülez’ dir.
Partiye çok emeği vardır ve dava adamlığı tartışma götürmez.
Şimdilerde siyasetten uzak olsa da MHP için en güçlü aday Adil Gülez olur.
Gülez’ in mükemmel ikna kabiliyeti var, partisinin çok üzerinde oy aldığı seçimleri var ve Derince’ de doğup büyüyen vatandaşlardan siyasi görüşü ne olursa olsun oy alabilecek sıcaklığı var.
Kısaca MHP Derince’ de doğru adayla seçimleri zorlayacak kalite ve kapasitede.
Saadet Partisi bir türlü ilçe başkanı bulamadı.
Yeni başkanları Halil Kayın Çenesuyu’ nda oturuyor.
Sürekli İl yönetiminde görev yapmış ve kent siyasetini iyi biliyor.
İdealist bir kişi.
SP’ yi Derince’ de derleyip toparlayacağa benziyor.
Derince’ de bir potansiyelleri var.
Aday bulmakta fazla zorlanmazlar.
2009 Yerel seçimlerinde ilçe başkanlığı yapmış ve alınan oylarda çok büyük payı olan Avukat Süleyman Çetin çok isabetli bir isim olur ve bu adayla arzu ettikleri oy seviyesini yakalayabilirler.
Süleyman Çetin’ in maddi durumu iyi, eğitimli, Derince’ yi iyi tanıyor.
SP ne yapıp yapıp kendisini ikna etmeli.
Erkan Katırağ, Ahmet Ünlü ve daha önce ilçe başkanlığı yapmış çok önemli şahsiyetlere sahip SP iyi bir adayla neler yapar onu hep birlikte göreceğiz.
Derince’ de Ak Parti’ nin handikaplarını geçen yazımızda ifade etmiştik ve diğer partilerin durumları da böyle.
Sonuç ne mi olur?
Büyük bir sürpriz olur…
Onu da ileride sizlerle paylaşacağım.
Şimdi gelelim Körfez ilçemize.
Körfez ilçesinde siyaset etmek zordur.
Geçmiş Belediye Başkanlıklarını kazanan partileri hafızalarımızda yokladığımızda ne kadar değişken bir seçmen yapısının olduğunu hemen görebiliriz.
CHP, DYP, MHP,Refah Partileri bu ilçemizde seçim kazanmış partiler.
Ak Parti kurulduktan sonra yapılan seçimlerde belediye başkanlığını iki kez üst üste Yunus Pehlivan
kazandı.
Türkiye’ nin en büyük sanayi kuruluşunun bulunduğu Körfez ilçesi ülke ekonomisine de önemli katkılarda bulunuyor.
Bu ilçede belediye başkanı olmak isteyen çok kişi var.
Ak Parti’ nin aday belirlemede en fazla yorulacağı ilçelerden birisi olacağı aşikâr.
Mevcut belediye başkanı parti üst yönetimleriyle gayet uyumlu çalışıyor.
Ağır, vakarlı ve ne konuştuğunu bilen yapısıyla partisine de fazla yük getirmiyor.
Halkın içine biraz daha girseydi ve futbola olan sıcaklığını vatandaşa biraz daha yansıtabilseydi bu kadar insan aday olma yollarını arayamazdı.
Pehlivan’ ın kendisini iyi ifade edebilme yeteneği zirvede ve bu yönüyle Büyükşehir’ den yeterli desteği alabiliyor.
İlçede mega proje anlamında bir hizmet üretilmedi fakat özellikle kangren olmuş İlimtepe gibi birçok soruna el attı ve sorunları çözdü.
Yaptığı hizmetleri de görmemezlikten gelmek veya yok saymak adaletli bir davranış olmaz.
Uyumlu kişiliği ile tekrar aday gösterilmesi kuvvetle muhtemel.
Yunus Pehlivan’ ın İlçe başkanı Engin Koyun’ un tekrar ilçe başkanı olmasında sergilediği duruş kişiliğine yakışır tarzdaydı.
Bu sebeple aralarında fazla bir sorun olduğunu söylemek yanlış olur fakat Engin Koyun’ un 3. kez ilçe başkanlığı görevinden sonra belediye başkanı olmak istemesini de mantık olarak çok görmemek lazım.
Engin Koyun’ un Belediyelere iş yapmış olması çok konuşulduğundan bu önünde bir engel gibi görünebilir fakat Belediye meclis üyeliği yapmış ve sonrasında ilçe başkanı olarak belediye meclis gruplarını yönetmiş bir şahsiyet olarak edindiği tecrübe kendisine yeterli olacaktır.
Teşkilatı da kendisini seviyor ve uyumlu bir çalışma sergiliyorlar.
Engin Koyun her zaman en avantajlı aday olarak düşünülmeli.
Öznur Gökkaya konuşulan diğer isim.
Derince belediye başkan danışmanlığı yaptı ve kendisine fazla danışılmayan bir danışman durumuna düşürüldü.
Bunu hak etti mi? Derseniz; Aziz Alemdar’ ın herkesi kullandığı gibi onu da kullanıp kenara atacağı belliydi ve bunu kendisi de pekâlâ biliyordu.
Kendisine karşı yapılan sipariş haberlere sessiz kaldı ve konuşacaklarının adaylık sürecinde karşısına gelmesini istemedi.
Akademik kariyeri var, Taşköprülüler üzerinde çok önemli bir etkisi var ve Bakan Nihat Ergün’ le ilişkileri iyi.
Kuvvetli bir aday olarak kendisini kenarda tutuyor.
Selahattin Kabadayıoğlu nabız yoklar fakat başarılı olacağını sanmıyorum.
Gelelim siyaset kulislerinde Fikri Işık’ ın adayı olarak konuşulan Faruk Denli’ ye.
Faruk Denli, Hereke belde başkanlığını uzun süre yapmış ve gerçekten çevresinde sevilen bir kişiliktir fakat kendisiyle yapmış olduğum görüşmede böyle bir niyetinin asla olmadığını ve isminin zikredilmesinden de rahatsızlık duyduğunu ifade etti.
Faruk, özü-sözü bir arkadaştır ve böyle bir niyetinin olmadığını söylemesi bu kulis bilgilerinin doğru olmadığını gösteriyor. O halde bu isim üzerinde mütalaa etmek yersiz olur.
Şimdi mevcut belediye başkanlığını elinde tutan Ak Parti bu ilçede nasıl bir aday çıkarmalı ki hem seçimleri tekrar kazansın hem de aday belirleme sürecinde denizde meydana gelecek dalgaları dindirebilsin?
Siz son genel seçimde alınan oy rakamına bakmayın.
Eğer fırtına çok sert eserse ve dalgalar durulmazsa bu ilçede de zor bir seçim yaşanabilir.
Geçen yazımda da ifade ettiğim gibi Ak Parti taşınacak oylardan çok rahatsız olacak bu seçimde.
Engin Koyun ve teşkilatını fazla yorar ve küstürürlerse seçim çalışması yapmak epey zorlaşır.
Olası bir dalgalanmada bu iş en çok kimin işine yarar dersek, cevap ne olur?
2009 Yerel Seçimlerinde tablo aşağıdaki gibiydi.
Bu tablo şunu gösteriyor.
Körfez’ de milliyetçi ve muhafazakâr oylar ön planda ve CHP’ nin hareket alanı çok dar
.
Yüzde 19’ luk ve 13.550’ lük oy farkı kapatılabilecek bir fark değildir.
DP adayı olan Fevzi Canbaz Körfez’ de sevilen ve çok tutulan bir şahsiyet.
DP Karamürsel ve Dilovası’ ndan sonra hemen hemen en fazla oy potansiyelini bu ilçede yakalamış durumda.
Körfez Genel seçimlerinde sadece yüzde 1 ve 830 oy trendine sahip DP yerel seçimde Fevzi Canbaz’ la bu rakamları 13.207 ve yüzde 18.35 çıkartabiliyorsa bu siyaset ve kişilik dengesi açısından iyi irdelenmeli ve aynı Derince ve Karamürsel’ de olduğu gibi vatandaşın bu ilçemizde de yerel seçimlerde siyasi partiden çok isimlere yöneldiğini göstermektedir.
Siyasette tüm olmazların olabileceğini varsayarak hareket edersek Fevzi Canbaz ve MHP birlikteliği buradaki bütün dengeleri altüst eder.
Hele olası ihtimalle SP’ nin vereceği tam desteği de hesaplarsak;
Ak Parti’ den taşınabilecek oylar+DP-MHP birlikteliği ve bu birlikteliğe destek verecek bir Saadet Partisi totalde yüzde 35 oy hacmi yaratır yani 26.000 oy yapar ve bu oyların içine Ak Parti’ den taşınabilecek oyları da dahil ederseniz ortaya hiçte ütopik olmayan bir sonuç çıkabilir.
“Biz bu filmi seyretmiştik” diyenlerden birisi olarak Derince’ de 2009 seçimlerinde X partinin belediye başkanlığı seçimleriyle büyükşehir belediye başkanlığında almış olduğu oylara resmi kayıtlardan bir baksınlar derim.
Siyasetteki etik kuralların seçim psikolojisi ve stratejik planlamalar dâhilinde nasıl göz ardı edildiğini geçmiş siyasi tarihinde çok kez yaşamış bir ülkede yaşıyoruz ve herkes çok iyi biliyor ki siz çalışırken diğerleri artık boş durmuyor.
Herkes hesabını kitabını iyi yapıyor.
Siyasette olmazsa olmaz kural; Eğer seçimi kazanmak ve mevcut iktidardan belediye başkanlığını almak istiyorsanız birbirine yakın fikirler olarak bir masanın etrafında toplanacak ve doğru varsayacağınız kararları cesaretle alacaksınız.
Ha, tüm bunlar tabanınızda ve seçmeninizde karşılık bulur mu?
İşte bu noktada çok düşünmelisiniz.
Seçmen öyle bir seçmen ki tüm hesabınızı bozar ve iyi bir Osmanlı Tokadı’ da atar.
Şamarın şiddeti yüzünüzü de kızartabilir, yere de düşürebilir fakat sırtınızın okşanması ihtimali de var olduğuna göre taktiksel birliktelikler risk olsa da denenecektir.
Evet, Körfez’ de dengeler şimdilik böyle.
Bakalım önümüzdeki uzun maratonda kimler terleyecek veya hiç terlemeden ringe havlu atacak.
Hep birlikte göreceğiz.
Kalın sağlıcakla.
************
Hz. Mevlana’ dan.
**Sopayla kilime vuranın amacı dövmek değil tozunu almaktır.
Engin Koyun'a adaylığı çok görmeyin!
Yorumlar
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren,
aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya
da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk
içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.