Baykal gibi usta bir siyasetçinin uygunsuz görüntülerinin yer aldığı bu skandal Kemal Kılıçdaroğlu’nu Genel Başkanlık koltuğuna taşıdı.
O günlerde kamuoyunda esen Gandi rüzgarı AK Partilileri çok rahatsız etti.
Halkçı yönü, belgelerle konuşan zeki ve kıvrak tavırlarıyla CHP’liler Kılıçdaroğlu ile başarıdan başarıya koşacaklarına inanıyordu.
Kılıçdaroğlu söylemleriyle genellikle sağ partilere oy veren kırsal kesimdeki insanları bile etkiliyordu.
En son yapılan genel seçimler öncesi Türkiye’yi karış karış dolaştı.
Baykal dönemine göre CHP’nin azda olsa oy oranı da arttı.
Fakat aradan geçen zaman diliminde ortaya çıkan olumsuz tablo; “Bir dahaki seçimlerde Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP yüzde 30 oy alır” diyenleri de şaşırttı!
Garip ama gerçek; başta terör olmak üzere Türkiye’de bunca sıkıntı varken iktidar değil de muhalefet yıpranıyor.
Nasıl oluyor da iktidarda olmasına rağmen AK Parti kan kaybetmiyor?
Bunun tek bir nedeni var; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan.
Erdoğan dominant yapısıyla diğer partilerini liderlerini adeta lafla eziyor!
Hatta rezil rüsva ediyor!
Ses tonu, sözcük vurgusu müthiş.
Böylesine yetenekli bir lideri, aynı özelliklere sahip başka bir siyasetçi yıpratır.
Ama şu anda Türkiye’de böyle biri yok!
Turgut Özal, Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit gibi karizmatik liderlerden biri aktif siyasetin içerisinde olsaydı; Tayyip Erdoğan Türkiye’nin içinde bulunduğu bu koşularda çok zor duruma düşerdi.
Hatta Tansu Çiller bile nefesini keserdi!
Yukarıda da vurguladığım gibi; müthiş bir yetenek.
Hitabet gücü O’nu halk kahramanı yaptı.
Böylesine kabiliyetli bir lider karşısında Deniz Baykal’dan sonra Kemal Kılıçdaroğlu’da çaresiz kaldı.
Ses tonu ve vurgu açısından da çok zayıf olan Kılıçdaroğlu fazlasıyla kibar takılıyor.
Belli ki danışmanlarını da iyi seçemiyor.
Dolayısıyla da çok becerikli bir Tayyip Erdoğan karşısında muhalefette olmasına rağmen mum gibi eriyor.
Kemal Kılıçdaroğlu ilimize yönelik ziyaretinde belediye başkan adaylarının anketle ve eğilim yoklamalarıyla belirleneceğini açıkladı.
Kulağa hoş gelen bir mesaj; ama emin olun bu işi de yüzüne gözüne bulaştırırlar.
Aday olanlar ısmarlama anketlerle kendilerini birinci ilan ettirir.
Eğilim yoklamalarından da kin ve nefret duygusu ile adamcılık nedeniyle sağlıklı bir sonuçta çıkmaz.
Seçimi kazanma şansı olan adaya bile çelme takarlar.
Hatta oy bile vermeyerek kendi partilerine ihanet ederler.
Anketler çok güvenilen bir şirkete yaptırılmalı ve sonuçları herkesten önce Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun önüne gitmelidir.
Aksi halde PM üyeleri anket formlarındaki oy oranlarını değiştirerek kafalarındaki kişilerin aday olmasını sağlarlar.
CHP’nin yapısına uygun veya değil; bence Kılıçdaroğlu ipleri tamamen eline almalıdır.
Adayları kimsenin etkisinde kalmadan sevilen ve kamuoyunda itibar gören kişiler arasından seçmelidir.
Aksi halde Tayyip Erdoğan’ın yerel seçimleri de etkileyen o müthiş karizması devreye girer ve CHP ilimizde yine sıfır çeker.
Bir dip not;
CHP’nin yıpranması, sadece Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun izlediği çizgiden ve üslubundan kaynaklanmıyor.
Bu partide egemen olan düşünce ortamının yansımaları, çok temel meselelerde bile CHP’yi kararsızlığa itebiliyor.
Recep Tayyip Erdoğan gibi liderlerde bu fırsatı çok iyi kullanıyor.
CHP’lilerin işi çok zor; zira alışkanlıkları değiştirmek insanın kendi heykelini yontmasına benzer; gerçekten acı vericidir.
Ama eğer alışkanlıklarınız sizi tutukluyorsa başka seçeneğiniz yoktur.
Tatlıyı seviyorsan, acıya da katlanacaksın!
Başka söze gerek var mı?
