banner542

BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Birde "bu adam kafayı yedi" diye şaşkınlık ve endişeyi hicveden cümle kurulur ki bu espri değil tam aksine bir insandan beklenmeyen hallerin ortaya çıkmasından meydana gelen hayreti imgeler.

Şöyle bir etrafımıza baktığımızda bu sözü sarf edeceğimiz kaç kişiyi bulabiliriz acaba?

Hani bizim gibi iddiası olmayan veya kalmayan değil, iddiası binleri yönetmek veya toplumu şekillendirmek gibi olan zatı muhteremlerden bahsediyorum.

Birine bakıyorsun eşkıyalık yapanlar hakkında bir sürü laf söylüyor ama kendisinin zülfikarına dokunuldu mu eşkıyadan fazla racon kesiyor.

Bir diğerine bakıyorsun kısa bir süreliğine bir koltuğa oturuyor ve herkesin ona biat etme zorunluluğu varmışçasına avenesine yapmadık zulüm bırakmıyor.

Böyle adamlara ne denir? Bilmem ama herhalde iyi şeyler söylenmez.

Gerçi bizim milletimiz biraz gücü de sever gibi.

Nedense işinin düşeceği adamlara pek laf söylemez.

Korkar demiyorum ama...

Naziktir.

Yoksa ben devlet memuruyum, sen benim sicil amirim olabilirsin ancak bana hakaret etme, küfretme, nedensiz görev değişikliği yapma, süresiz izne çıkarma gibi iş kanuna aykırı hareket edemezsin, ben hakkımı hukuk önünde savunurum ve seni çok zor durumda bırakırım dememesi mümkün değildir yani!

Herkes bilir ki, çalışanların sicil amirlerinin bu tür olumsuz davranışları karşısında muazzam hakları vardır.

Bu hakları kullanmakta hem insan onurunun korunması hem de haddi aşanların hadlerini bilmeleri açısından çok çok önemlidir.

Biraz cesaret ve biraz TCK bilmek yeterlidir.

Yoksa adamın herkesin sustuğu şartlarda her türlü yanlış tavrı alışkanlık haline geliyor ve sıradanlaşıyor.

Tabii benim bildiğim ve tanıdığım birkaç şahsiyet var ki bunlar Dur demesini biliyorlar.

Patavatsızlara “Dur” demesini bilenlerin hukuk karşısında verdikleri mücadelesini destekliyor ve kendilerine teşekkür ediyorum.

Birde şu siyasi başkan yardımcıları vardır.

Hani şu yan şirketlerden de aldıklarıyla birlikte her ay cebine 6-7 bin lirayı indirenler.

Hakkını verenlere asla sözüm yok.

Onlar piyasada kendi mesleklerini yapsa zaten bu paraları kazanırlar fakat ilmi, tahsili, mesleği, belediyecilik hakkında en ufak tecrübesi olmayıp da bu kadar maaşı nasıl hak ettiklerini anlamadığım öyle şahsiyetler var ya...

Neden ordadırlar bir türlü anlayamıyorum.

Bu kadar parayı hak edecek ne yapıyorlar acaba?

Ayda 3-5 Cenaze namazına katılma, 4-5 Nikahta başkanı temsil, önüne gelene imza atmanın dışında ne yaparlar?

Bu işler için bu kadar para ödenir mi?

Kimin parasını kime veriyorsun?

Mesela onun yerine pırı pırıl, genç, dinamik, şehir plancısı o kadar çok gencimiz var ki, bu maaşla o idealist gençlerden  2-3 kişi istihdam edersen neler yapmazlar ki?

Aldıkları ücreti nasıl hak ederler?

Neler üretirler?

Nasıl çalışırlar?

Yok yok...

Biz çok şey istiyoruz canım!

Olur mu öyle şey?

İlçemizin gelişmesine katkı sağlayacak eğitimli genç beyinler yerine bizim gelişmemize(!) katkı sağlayacak birileri varken böyle şeyler yapılmaz.

Biz Ali Babacan’ lar yetiştirmek yerine zamanın şakşakcılarını yetiştirmeyi usul haline getirmiş yüksek akıl sahipleri olarak her şeyin en iyisini biliriz.

Bizden iyisini bilen varsa buyursun seçimler yaklaşıyor, aday olsunlar.

8 değil 18 tane olsunlar.

Nasılsa bizi seçtirecek enayiler buluruz yine!

Son söz;

Yine aday olacağını şimdiden açıklayanlar var ya…

Hani aday gösterileceğini  zannedenler…

Kafan güzelse bilelim de alttan alalım.

Kalın sağlıcakla.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.