Ya, daha bilmediğimiz neler varmış.
İlçeler nasıl kaynıyormuş, gençler nasıl öfkeliymiş meğer.
Kimin adalet tarafında kiminse kalkınma tarafında olduğunun o kadar farkındalar ve o kadar dolular ki ateş püskürüyor hepsi.
İl yönetiminde görev yapanlar zaten müthiş rahatsız.
Bazılarını ayrı tutuyorum.
Her malın bir alıcısı olur.
Gençler istifa etmiyorlar ama fitilin bir ateşlenmesi bütün dengeleri alt üst eder Kocaeli’ de.
Mihenk taşları var.
Sabırlarının gerekçeleri var ve birlikte hareket ettikleri yol arkadaşlarının tutum ve davranışlarına göre pozisyon almışlar.
Bu sebeple Yusuf Akın denilen şahsiyet (kendisini tanımam bile)denge adamlarını çok iyi markajda tutmalı yoksa tozu dumana katacaklar.
Zaten fazla gideceğini zannetmiyorum.
Ünlü bir kişinin sözü gibi “Geldikleri gibi giderler”
Gerçi şimdi ben bunu yazdım ya, gideceği varsa da Civelek onu göndermez!
Korkunun ecele faydası yok…
Gençler kararlı ve dolu.
Buradaki dokuyu bozan Civelek’ tir.
Dört tane pırıl pırıl, teşkilatın içini-dışını bilen, Kocaeli’ yi tanıyan gençlerin içinden birisini tercih etmesi gerekirken sadece Üniversiteyi Kocaeli’ de okumuş ve ne teşkilatı ne de Kocaeli’ yi tanımayan bir genci İl Başkanı yapmakla (Pardon… Aldığı emirle)gençlik kollarına yapılabilecek en büyük kötülüğü yapmış oldu.
Şimdilerde bol bol bire bir kahvaltılar ve yemeklerle meşgulmüş Yusuf Akın.
Dengelerin yeni farkına varmış olmalı ki yanına adam çekmeye çalışıyormuş.
Yürütme kuruluna bakalım kimi alacak?
Kimi alırsa alsın iflah etmez artık.
Yusuf Yazıcı’ lar, Samet Topal’ lar, Serhat Çatal’ lar, Murat Ergelen’ler kolay yetişmiyor.
Yusuf Yazıcı kardeşimizi sevmeyen var mıdır acaba?
Neden istifa etti görevinden?
Canla başla çalışıyordu.
SHM projesinin, 90’ lı gençlerle buluşma projesinin, Kimlik Kazandırma projelerinin fikir babasıdır.
Son olarak Derince Gençlik Kollarının Koordinatörlüğü görevi verilmişti kendisine.
Derince’ deki sıkıntının sebepleriyle alakalı çalışma yapıyordu ve raporunu İl Başkanlığına sunacaktı ama ne oldu?
Daha görevini tamamlayamadan ve kendisine verilen görevin neticesi kendisinden istenmeden ve haberi dahi olmadan Derince Gençlik Kolları Başkanı Özkan Oktulmuş görevinden istifa ettirildi.
Bakın, etti demiyorum…
Ettirildi.
Onurlu ve şahsiyetli insanlar bu duruma isyan ederler elbette.
Yusuf Yazıcı’ da öyle yaptı ve Koordinatör olarak gönderildiği bir ilçenin başkanı kendisine telefon dahi edilmeden istifa ettirildiği için isyan etti.
Nazikçe görevini bıraktı ama kendisi hakkında “İşlerinin yoğunluğu sebebiyle istifa etmiştir” mazeretinin doğru olmadığını ve neden böyle bir açıklama yaptınız itirazını toplantıda ve herkesin gözü önünde mertçe İl Başkanının yüzüne karşı haykırmıştır.” Benim işlerimin yoğunluğu sebebiyle istifa etmediğimi biliyorsunuz başkan.
“Benim istifamın sebebi sizin yönetim anlayışınızdan kaynaklanıyor” dediğinde İl Başkanının pişkin bir vaziyette gülmesine de tepki koymuş ve “Her sözün sonunda gülüyorsunuz, bu demektir böyle” diyince Yusuf Akın kendisinden özür dileyerek geçiştirmeye çalışıyor ama kızılca kıyamet kopuyor tabii ki.
Gençlere Yusuf Akın uymadı.
Ercan Azak döneminde başlayan gerilim devam ediyor.
İlçelerde görev yapan gençler kendilerine kapanan iş kapılarının birilerine ardına kadar açılmasına, seçimden seçime hatırlanmaya, sadece yük taşıyan bireyler olarak görülmelerine artık isyan ediyorlar.
Daha kadın kollarındaki sancılar ortaya dökülmedi.
Yakında orada da sesler yükselecek.
Mesela Derince Kadın Kolları Başkanı Hülya Akdilek’ in Aziz Alemdar’ ın ve değerli eşinin izni olmaksızın hiçbir şey yapamaması, moda evi üzerinden Belediye’ ye bazı işler yapması, makam aracıyla gezmeleri, emrivaki ve sert konuşmaları yönetiminde ve mahalle yönetimlerinde artık yüksek sesle konuşulmaya başlandı.
Kısa süre sonra bazı istifalar yaşanırsa kimse şaşırmasın.
Düşünsenize işyerime fotoğraf çektirmeye gelecek olan hanımefendiler dahi yukardan gelen emirlerle engellenmeye çalışılıyor.
Yani özgür iradeleri elinden alınmış ve özel zevklerinin tercihlerini dahi kendileri yapamayacak duruma getirilmişler.
Yakında tüm kademelere nerden ekmek-tatlı almak zorundasınız, kimden almamalısınız, hangi kuaföre gitmemelisiniz, hangi berbere traş olmamalısınız diye direktifler gelirse kimse şaşırmasın.
Sayın Başbakanımızın Bürokratik Oligarşi derken kast ettiği oranda şimdilerde teşkilatlara Siyasi Oligarşi uygulanıyor.
Kocaeli’ de hızlı tren çalışmaları yapılırken birden bir mühendis çıktı ortaya hem treni raydan çıkardı hem de raya hızlı trenin yerine kara treni oturtuverdi.
Taşocağını trenin güzergâhında kullanmak için değil de teşkilatta çalışan, mücadele eden ve başarılı olmuş bireylerin önüne taş koymak için isteyen mühendis dehası, umarım ocağını işletirken o taşlardan birkaç tanesinin de kafasına düşebileceğini tahmin edebiliyordur.
Gençler ve tüm teşkilatlar neyin neden istendiğini bilmez haldeler.
Her şey kapalı kapılar ardında hallediliyor.
Yusuf Yazıcı arkadaşımızın kimlik kazandırma projesi bu sebeple çok anlamlıydı, gerekliydi.
Şimdi bir “Kardeşlik projesi” başlatılmalı.
Bence en gerekli bu projedir ve en kısa zamanda start verilmelidir.
Şimdi gelelim geçen yazımızla bu yazımızın final noktasına ve iki yazıyı birleştirerek gizemli soruların akli cevaplarını birlikte bulalım.
1-Samet Topal’a neden yanlış yapıldı.
Basit. Derinceli, yamulup bükülmez, emir eri olmaz, hakkı savunur, ilerde baş ağrıtır ve Kocaeli’ de kim ne derse desin tek seçicinin vetosuna uğramıştır. (Bu kişi Mahmut Civelek değil, ona da talimatları verendir)
2-Özkan Oktulmuş neden istifa ettirildi?
Konuyu araştırmak üzere görevlendirilen Yusuf Yazıcı bu konuyu araştırıp sonuçlandıramadan apar topar Özkan Oktulmuş istifa ettirildiğine göre Yusuf Yazıcı bu istifanın sebebini öğrenmiş ve ucu da mutlak ve mutlak yukarda birisine dayanıyordu. Yusuf Yazıcı’ da isyan edip görevinden istifa ettiğine göre bilinmesi gerekenlerin örtüldüğüne olan isyanındandır diye düşünüyorum. Ayrıca daha önce Murat Ergelen arkadaşımız da görevinden ayrıldığına göre içerde kaynayan bir kazan var ve bunun iki sorumlusu var: Mahmut Civelek, Yusuf Akın.
Oktulmuş önüne koyulan listeyle seçime girmiştir ve bu liste tamamen Ercan Azak ve Şaban Bayram’ ın birlikte yaptığı listedir. Yönetimin içindeki uyumsuzluklar Gençlik Kollarını çalışamaz hale getirmiştir ve Oktulmuş kendisi üzerinde oynanan oyunları gördüğünden bilgisayarlara koyulan casus yazılımı da ortaya çıkardıktan sonra istenmeyen adam olmuştur. Bir duyuma göre İlçenin hard diskleri halen kendilerine verilmemiştir. Bu da şunu gösteriyor; Ortada unutturulmaya çalışılan çok ciddi bir vaka var ve fatura Oktulmuş’ akesildi.
3-Yusuf Akın neden sevilmiyor?
Bu sorunun cevabı yukarıda da ifade ettiğim gibi açık ve net. Kocaeli’ yi bilmiyor, pişkin tavırlı, ekipte 4 aday adayıyla beraber çalışırken bu 4 arkadaşın aslında nasıl çalışkan ve üretken bireyler olduğunu, teşkilatlar tarafından kendisinden çok çok fazla sevildiğini gördü ve gelecekle alakalı muazzam bir eziklik ve umutsuzluk yaşıyor. Yönetim anlayışı iyi değil. Civelek’ in etkisinde. İlçe teşkilatlarının sorunlarına eğilmeyi bırakın onlarla ilişki bile kurmuyor. Ne yapacağını şaşırmış durumda. Karşısında delikanlı bir yapı var ve öyle sus deyince susacak tipler değil bunlar.
Evet, dostlar sonuç ne mi olur?
Gençler artık “Biat et rahat et” kültüründen “İkaz et partine iyilik et” olgunluğuna doğru yelken açmış durumda.
Bu yapının önünde artık kimse duramaz.
Kimse ne gençlik ne kadın ne de mahalle teşkilatlarını eskisi gibi idare etme yanlışlığına kapılmamalı.
İstişare toplantılarıyla, sabah kahvaltılarıyla, akşam yemekleriyle bu işler derlenip toparlanmaz.
Görün artık, görün…
Bu teşkilatlara yeniden diriltmek için yeni bir ruh vereceksin RUH…
Bu ruhu kim verir sizce?
Yusuf Akın’ mı, Mahmut Civelek mi?
Güldürmeyin beni…
Kel ilaç bulsa saçına sürer.
Kel ilaç bulsa saçına sürer!
Yorumlar
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren,
aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya
da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk
içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.