Davranışlarımızı da bu heyecan terazimizin oynaklığı yüzünden bir türlü dengeleyemiyoruz.
Olayları büyütüp veya küçültüp, ya çok çabuk seviniyoruz, ya da çok çabuk üzülüyoruz.
Bu tip davranışlarımız yüzünden çok defa ofsaytta kalıyoruz.
Evet, her şeyi abartma alışkanlığının dini de, mezhebi de yoktur!
Bazıları dedikodu yapınca rahatlar.
Bazıları da sürekli şikayet eder ve bire bin katarak anlatmaya bayılır!
Kendine güvenen kişilerde, daha az konuşur!
Dedikodu ile beslenenlerin, genelde iç dünyalarında fırtınalar kopar!
Ayrıca Türkiye gibi pirenin deve yapıldığı başka bir ülke var mıdır?
Birçok kişi farkına bile varamayabilir, ama aslında sakinlik güçtür, huzur ve mutluluktur.
Siyasette, kişisel özelliklerin getirdiği bu gücü en iyi kullanan iki isimde; Fikri Işık'la Sefa Sirmen˜dir.
Dedikodu ve abartının hakim olduğu yerlerde, huzurdan bahsedilemez.
Uzmanlar pek çok kişinin dedikodu yoluyla içlerini dökerek rahatladıklarını söylüyor.
Kuşkusuz faydalı yönleri de vardır fakat malum ayarımız yok, her şeyin bo…u çıkarıyoruz!
Abartmayı seviyoruz!
Siyasilerin aşağıdaki abartılı sözlerini okuyun, bakalım siz ne düşüneceksiniz?
Evsiz ve işsiz hiç kimseler kalmayacak
Her gün ekmek bedava olacak, her gün sıcak aş dağıtılacak
Dolmuş, otobüs beklemeyeceksiniz
Herkesin arabası olacak, işte anahtarları
Kimse kimseye muhtaç olmayacak
Hastaneler ve ilaçlar bedava olacak
Kadınlarımız ve erkeklerimiz eşit haklara sahip olacak
Hırsızlık, dolandırıcılık ve kapkaç olmayacak
Üniversitelere sınavsız girilecek
Ehliyet ve internet bedava verilecek
Her evin bir çanak uydusu olacak
Cep, iş, ev telefonlarında vergi bitecek
Yazarların, şairlerin kitabı bedava basılacak
Polisimiz, Mehmetçiğimiz şehit düşmeyecek
Şair Nihat Behram der ki; çok duyduk bu yalanları
Gördük sahte maske takanları
Sakın inanmayın ha dostlarım; tatlı dilleri, gülen yüzleri
Her şey alana kadar oyları!