banner542

BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

O yüzden ortaya karışık yapalım!

Siyaset tıfılı, daha tükürdüğü denize gitmemiş, efendisinin buyruğuyla yaşam mücadelesi veren bu kişi ücretini kimin ödediği bilinen bir yerde kahvaltılı basın toplantısı yapıyor ve büyük büyük tecrübesiyle sözüm ona sağa sola mesaj atıyor.

Onun sayesinde Derince’ ye yağan hizmetlerin dokümanlarına sahip oluyoruz.

Bilmediğimiz o kadar büyük işler yapmış ki o bilgilere sahip oluyoruz.

Engin tecrübesiyle teşkilata ne kadar hâkim olduğuna şahadet ediyoruz.

Birde kendinde olmayan bazı insani vasıflardan söz ederken ne kadar tecrübe yoksunu olduğuna şahit oluyoruz.

Farkındaysanız son 15 gündür sürekli yemekli bilmem neler düzenlenerek teşkilatın midesine giden yollar deneniyor ve “dur gideyim de bari akşam yemeğini de yemiş olayım, nasılsa dinlenecek bir şey yok, gideyim bir de fotoğraf vereyim” diye düşünenlerin gittiği programlar yapılıyor.

Gidenlerin büyük bir bölümü ziyaretime geldiklerinde yapılan bu toplantıların ne kadar yasak savmaya yönelik ve siyaset adına bir şey üretmek derdiyle değil de insanları bir arada göstermek adına tertiplendiğini çok net bir şekilde görüyorum.

Siyaseti seçilmiş olarak yapmakla bir başkasının vesayeti altında sürdürmek çok kötü bir durum.

Ezilip büzülmek, şamar oğlanı muamelesi görmek, bildiğin gerçekleri sürekli yutkunmak zorunda kalmak, daha dün hakkında neler söylediğini hem kendinin hem karşındakinin bildiği şartlarda idare edilen şahsiyet muamelesi görmek çok fazla gerer insanı.

Bacalarını bile başkasının imal ettirdiği dükkanında soba yakmak gibi bir şey yani.

O soba seni ısıtırken aklında hep şu soru vardır; Ben ne zaman kendim olacağım? Bu adam ya bacaları söktürürse, masalarını toplatırsa, çiçeklerini çiğnetirse benim halim nice olur? Diye sorularla yaşar ve bağımsız esnaf olamayacağından şişe batırılan kebap gibi yaşar.

Özgür iradesiyle hareket edemeyen siyasetçinin sözünün itibarı yoktur.

Herkes dinler gibi yapar tabii ki fakat gideceği günün yakın olduğunu bildiğinden kulağından değil de başka yerinden dinler seni.

Böyle bir tipe “Vah kardeşim vah” demekten başka bir söze gerek var mıdır bilmem.

Makam ve mevkiye gelmek için bütün dostlarını bir çırpıda satan bir şahsiyetin yanında siyaset etmek züldür insana.

Yanındakiler hep kendisinin de ne zaman satılacağını düşünür.

“Adamın tiyniyetinin bozuk olduğu satış kabiliyetinden belli, ona şu kadar destek vermiş, şu kadar risk almış bir adamı bile satan adam beni hayda hayda satar” diye düşünür hep.

Haklıdır da.

Bu tiplerden başka ne beklenir ki?


Kankası da aynı karakterdeyse, yani tencere-kapak hikâyesi tam uymuşsa bu tiplere,  etrafında bulunanlar neyine güvensinler?

Hele hele ismi açıklandığında koşa koşa il başkanına gidenlerin bile yakın mesai arkadaşı rolü oynadıkları bir yapıdan hangi hayrı beklememiz lazımdır

Şimdi böyle bir tip çıkacak basın toplantısı yapacak ve mesaj vererek sözüm ona polemik yaratacak.

Hele hele bir laf edecek ki tam cuk oturmuş olacak.

O’ da şu; Önemli olan adamlıkta, insanlıkta imiş.

Bravo kardeşim…

Müthiş…

Kendini tarif etmek için bundan iyi bir laf bulamazdın.

Bizde zaten bunu söylüyoruz…

Biraz adam ol diyoruz.

Başkası olma kendin ol diyoruz.

Oynama şıkıdım şıkıdım diyoruz.

Özün sözün bir olsun diyoruz.

Üç beş günlük dünyada üç-beş kuruşun hesabını yapma diyoruz.

Dün oturtacağını iddia ettiğin yere şimdi neden sen oturdun diyoruz.

Oranın sıcaklığına alıştırma azalarını diyoruz.

Bak sözümüze gelmişin işte.

Sende bayağı bir ilerleme var…

Birde oturduğun yerden kalkınca rahat eder azaların.

Takımın kaptanından golü yediğin gün kapımız yine sana açık…

Hasretle bekleyen dostların var…

Minderinde hazır.

Rahat rahat misafir ederiz seni.

Son olarak; Unutma, beni bir yere davet edecek adamın önce ev sahibi olması lazım.

Emanetçilerin oturduğu yere misafir olmamak gibi bir duruşumuz vardır bizim.

Yani biz, adam gibi adamların davetine icabet ederiz…

Sonra maazallah biz gelince ayağa kalkman gerekirde oturduğun yeri de soğutursun.

Yanlış olur adamına.

Kızar sana.

Birde, sakın maksatlı sorduğumu zannetmeyin ama siyaset dâhimiz hiçbir açıklama yapmadığı için merak ediyorum;

Şu disipline verdiğiniz meclis üyelerinin kararı halen verilmedi mi? Neden açıklama yapmadınız?

İlçe binasındaki Casus yazılım işinin sonucu ne oldu, suçlu bulundu mu?

Sahi, Özkan Oktulmuş neden istifa etti?

Yenikent Kadın ve Gençlik Kolları başkan ve yönetimleri neden istifa etti? Halim Çetin’ le bir ilgisi var mı?

Fatih mahalle başkanı İsmail Yorgun 1 hafta önce istifa etti mi? Neden?

10 aylık sürede Dumlupınar ve Çenedağ mahallerinde kaç mahalle başkanı değişikliği oldu?

Önce 10 bin üye hedefi koymuştunuz sonra 5 bine indirdiniz…

Halen neden 3 bin üyede kaldınız?

170 işçinin işten atılmasından önce sizden yeni isimler istendi mi, sizde verdiniz mi?

Mahalle başkanları toplantısında işe alınacak isimlerle ilgili tartışma çıkıp toplantıyı terk edenler oldu mu?

Cevaplaman şart değil…

Ben biliyorum da.

Selam ederim, öptüm!

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.