Adamların rahatını kaçırmaktan yana büyük rahatsızlığım var!
Ne güzel kendi dünyalarında işlerini tıkır tıkır yürütüyorlardı, kimse hesap sormuyordu, vatandaşın ensesinde boz pişirip afiyetle yerken “kerizler olmasa kurnazlar nasıl yaşardı” densizliğindeki espirileriyle kendi kendilerin kurnazlıklarını kutsuyorlardı.
“Sen kimsin ki? Ben senin yerine düşünür karar veririm, sende uygulamak zorunda kalırsın” özgüveniyle dediğim dedik, çaldığım düdük hesabı ahkâm keserlerdi.
Derince’ de onların babasının çiftliği, diğer ilçelerde.
Az sıkışınca “Sen bu işlere ne karışıyorsun? Bu millet veya bu esnaf bana yetki verdi. Sen işine bak kardeşim” havasında sözüm ona racon kesiyorlar.
Unuttukları bir şey var; Biz buranın, bu toprakların, bu rüzgârın, bu selin, bu fırtınanın içinde doğduk büyüdük.
Derince’ de kim kim tarafından mağdur ediliyorsa doğup büyüdüğümüz topraklara duyduğumuz sevgimizden ve saygımızdan o kent yaşayanımızın derdi bizimde derdimizdir.
Derince kimsenin egolarına teslim edilemeyecek kadar köklerine bağlıdır.
Bu güne kadar fazla fark etmemiş olabilirsiniz fakat toplumsal bir tepki verileceği vakit eminim daha önce farkına varmadığınız birçok şeyin farkında olacaksınız ve “Eyvah” diyeceksiniz.
Bizde esnafız ve ekmeğimizi bizi karalamaya çalışan şeref yoksunu şahsiyetlerin göstermeye çalıştığı gibi ne siyasetin şerefsizce haramından nede ihale alçaklığının peşinde koşarak kazanmadık.
Biz çok bedel ödedik.
Varlıktan yokluğu da düştük.
Daha siz durun bakalım.
Sizin aile efradınız helalinden kazanmak için 20-25 senedir anası ağlayarak rızkını kazanırken soy ismi sebebiyle hayâsızca iftiralara uğramadı.
Bu kader bize ait bir şey.
Ne zaman bir Derince’ li yaşadığı topraklara vefasını göstermek için adım atsa bir şeylerle yaftalandı ama siz bazıları kısa sürede edindiğiniz servetleriniz sebebiyle henüz hiç sorgulanmadınız.
Az bir şey gıdıklanınca halının altından çıkacak tozlardan endişelenip aklınız sıra racon yaparak soluk keseceğinizi zannetmeyin.
Burası Türkiye Cumhuriyeti…
En ufak kaygısı olmayan bir şahsiyet olarak biz her şeye varsak ve bir sürü namertçe iftiraya maruz kaldığımız halde efendiliğimizden taviz vermediysek karnımız ağrımadığındandır, kimseden korktuğumuzdan değil.
Ne oldu da hemen kıpraşıldı acaba?
Değil 30-40 tane 1 tane bile aynı meslek grubundan birileri keyfi veya gayri keyfi bir karar sebebiyle mağdur olduğunu belirtip alınan karara itiraz ediyorsa siz onun da hukukunu gözetmek zorundasınız ve birileri bunu size hatırlattığında neden gocunuyorsunuz?
Şu Derince’ nin ve hatta tüm ilçelerin en büyük talihsizliği bazı meslek örgütlerinin faal olamamaları sebebiyle üyelerinin mağdur olmalarıdır.
Yerel yöneticilerle geliştirdikleri ilişkiler sebebiyle kendi meslek gruplarına hizmet etmekten geri durup üstlendikleri görevlerindeki kariyerleriyle elde edecekleri kazanımlarına yönelmiş durumdadırlar.
Hiçbir Oda Başkanı veya temsilcileri Belediye Başkanından şahsına özel gayri resmi bir talepte bulunup kendi dillerini lal etmemelidir.
Talebi yerine geldiğinde artık o makamı temsil etme hürriyeti elinden alınmıştır ve bundan sonra kendisinden talep edilecek her şeye razı olmak zorunda kalacaktır ve bu davranışıyla esnaf temsil kabiliyeti de ister istemez ortadan kalkacaktır.
Burası Muz Cumhuriyeti değil.
“Ben yaptım oldu” olmaz.
Ya işini dürüstçe yapıp üyelerinin haklarını savunacaksın ya da işgal ettiğin makamı bırakıp kendi işine bakacaksın.
Yeri gelmişken, şimdiki bir bakanın şu sözünü hiç unutmam: ”Elimde olsa tüm odaları kapatırım”
Haklıymış.
Şunu iyice ifade edeyim: Benim şu marketle bu marketle derdim yok.
Tek savunduğum konu; Derince’ deki tüm esnaflar eşit şartlarda yarışsınlar, ayrımcılık olmasın, herkes rızkını evine götürmek için mücadele ederken “başkası” muamelesi görmesin.
Bir marketin ön kısmı OTOPARK olarak kullanılmasın derken bu eşitsizliğin diğer esnafı olumsuz etkilediğini görmem ve sessiz kalmamam gerektiğine inanmamdır.
Maalesef ki muhalefet eden meclis üyesi arkadaşlarımız bu konuya hem tepkisel hem eylemsel boyutta sahip çıkmamışlardır ve haklarını savunmak zorunda oldukları esnafı sahipsiz bırakmışlardır.
Bizler yaşadığımız kentteki tüm sorunlara sahip çıkmak zorunda olan insanlarız.
Sessiz kalmak gibi bir şansımız olamaz.
Her dert, her sorun hepimizi ilgilendirir.
Otel olarak kullanıldığını ifade ettiğimiz ilçemizde zaten parmakla sayılacak kadar az kalan ve yaşam mücadelesi veren esnafımızın bu sorununa destek vermemek ve gündeme taşımamak onlarında silinip yok olmasını kabullenmek demektir.
Biz buna inanıyoruz.
İşte bu sebepledir ki Esnaf Odası Başkanı Bekir Sargın’ ın makamda bulunma sebebi olan esnafına sahip çıkmasını istedik.
Kendisiyle görüşmem, arkadaş olmam başka bir şeydir esnafımıza sahip çıkmasını istemem başka bir şeydir.
Bu konuda art niyet aramak sadece acizliktir, paronayadır.
Bu mesele halledilemeyecek bir mesele değildir ve şimdiye kadar neden halledilemediği de hayret edilecek durumdur.
Eğer sorumluluklarımızı biliyorsak yerine getirmeliyiz.
Sorun neyse çözümde odur.
1-İsteyen Berber esnafımız Pazar ruhsatını alıp işyerini açmalı ve rızkını kazanmaya devam etmelidir.
2-Bu merkezdeki meydana araç girişi ve parkı yasaklanmalıdır. Vatandaşın sosyal dinleti alanı olmalıdır.
Bu kadar basit 2 tane konu.
Oturursunuz Belediye Başkanıyla karşı karşıya ve sorunu çözersiniz.
Hata, yanlış karar çok insani bir şeydir.
Ülkeler bile 10 yıllar sonra daha önceki hükümetlerinin hatalarından ötürü tüm insanlardan özür dileyebiliyorlar ve daha da büyüyorlar.
Aziz beyi sevmem ama bir huyunu takdir ederim… Hatada fazla ısrarcı olmaz.
Oturun ve bakın bakalım halloluyor mu hallolmuyor mu?
Biz bunu tüm mağdur esnaf arkadaşlarımız adına istiyoruz ve Bekir Sargın’ ın bu sorunu yanına mağdur olan esnafları da alarak kendisine yakışır bir şekilde sonuçlandırmasını bekliyoruz.
Bunu başarırsa kendisini buradan tebrik ederim.
Yok, eğer kulak ardı eder ve “size ne kardeşim, siz işinize bakın” edasıyla davranmaya devam ederse o takdirde kendisini esnaflarına hizmet etmekten geri duran ve vazifesini yapmayan bir oda başkanı olarak Derince’ liye şikâyet etmeye devam ederim.
Umarım ticaretindeki başarısını esnaf kardeşlerine sahip çıkarak süsler ve teşekkürü hak eder.
Aziz beyde “adaletiyle” muamele eder ve esnafın lehine olacak bu iki karara destek verir.
Hadi bakalım.
Kalın sağlıcakla…
Art niyet aramak sadece acizliktir, paronayadır!
Yorumlar
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren,
aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya
da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk
içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.