Kendisine “mümkünse elinize geçtiğinde bende görmek isterim” dedim.
Bana “elbette” karşılığını verdi ve dün o davetiyenin bir kopyasını bana mail olarak gönderdi.
Dikkatle baktım ve şaşırdım hatta bir ara gülme krizine de girdim.
Neden mi?
Bu davet yazısı buram buram cehalet kokuyor da ondan!
Koskoca iktidar partisinde disiplin kuruluna sevk edilen kişilere nasıl bir yazı gönderileceğini bilen yok galiba!
AKP gibi kurumsallaştığı ve her konuda diğer partilerin örnek aldıkları iddia edilen bir partinin “Kesin ihraç istemiyle” disiplin kuruluna verdiği bir şahsiyeti böyle davet etmesi, daha davet yazısının bile nasıl yazılacağının bilinmemesi tam bir fiyaskodur ve utanılacak bir durumdur.
Aynı yazıya göre disipline davet edenler ayrıca Eryürek’in belirlenen süre içerisinde disiplin kurulunda bulundurulma görevini de yine ona yüklemişler.
Üstelik kendisine tebliğ edilemez ise İlçe Başkanlığı’nda tutulacak raporun İl Disiplin Kuruluna gönderilmesini de kendisinden talep etmişler.
Allah aşkına böyle bir davet olur mu?
Belli ki bu davetiyeyi elleri ve ayakları titreyerek, büyük ihtimalle de inanarak yazmadılar.
Zira böyle bir hata en basit partiler tarafından bile yapılmaz.
Komiklik ve trajedi bununla da kalmıyor.
AK Parti tüzüğünü incelediğimde Eryürek’in suçlandığı madde aynen şöyle:
111.9 - (Değişik:12.01.2002 günlü AKKK.m.22) Disiplin kuruluna sevk edilen partilinin savunması alınmadan veya savunma vermekten vazgeçtiği anlaşılmadan karar verilemez. Savunma için gerekli süre, çağrının ilgiliye bildiriminden itibaren 15 gündür. Seçimlerde veya kamuoyu önünde açıkça veya yayın yolu ile işlenen disiplin suçları için bu süre 7 gündür. Savunma daveti kurul başkanınca yapılır; davet yazısında uygulanması istenen disiplin cezası ile buna neden gösterilen söz veya fiiller açıkça belirtilir.
Ak Parti’nin tüzükteki maddesinden de açıkça anlaşılacağı üzere gönderilen davet yazısında istenen disiplin cezasını gerektiren söz veya fiillerin açıkça belirtilmesi gerekiyor.
Yani iddiaların tamamı belgeli ve basılı evrak şeklinde kendisine davetle birlikte gönderilmek zorunda.
Eryürek’i tekrar aradım ve sordum; “cezayı gerektiren söz ve fiilerinle ilgili herhangi bir evrak gönderildi mi?”
“Bana gelen sadece o davet var ve iadeli taahhütlü geldi. Başka da hiç bir şey yok” deyince çok şaşırdım.
Böyle bir acziyet olur mu?
Adamı disipline vermişsiniz, partiden kesin ihraç etmek istiyorsunuz, fakat yazılı veya sözlü savunma istiyorsunuz ama hangi sözlerinin ve fiillerinin disipline gönderilme sebebi olduğunu kendisine bildirmiyorsunuz.
Hem de tüzük maddesinde açıkça belirtilmesine rağmen.
Yani siz tüzüğü falan da takmıyorsunuz.
İnsanlar neyle suçladığınızı bilmeyecekler, ama size gelip kendilerini savunacaklar!
Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır?
Böyle bir fiyaskonun bedelini kim ödeyecek merak ediyorum.
Adam sövdü mü, hakaret mi etti? Kime ne etti, ne zaman etti, nerede etti? Bunlar davette açıkça beyan edilmediği ve belgeleriyle birlikte kendisine sunulmadığı takdirde nasıl savunma yapacak suçladığınız şahsiyet?
Daha bitmedi…
Son fiyasko hepsinden beter.
Eryürek’ten 7 gün içerisinde disipline gelmesi istenmiş.
Disiplin kurulu ne zaman hazır olacağını, gününü ve saatini davette bildirmesi gerekirken bunu da davette belirtmeyerek sadece 7 gün içerisinde disiplin kuruluna gelmesini istemişler Eryürek’ ten.
Ya böyle bir davet olur mu?
Şimdi Eryürek sizi şapa oturtmak istese, art niyetli davransa ve 7 gün içerisinde istediği gün ve saatte il binasındaki disiplin kuruluna gelse, disiplin kurulu hazır olmadığı için sözlü veya yazılı savunmasını yapamadığı için geri dönse ne olacak?
Eryürek şu anda istese sizi mahveder!
Eryürek’in böyle bir şey yapacağını zannetmiyorum, ama eğer kendisine yapılan onca oyuna karşılık bu fiyaskoyu Genel Merkeze bildirse inanın görevden el çektirmeler bile olur!
Bir sürü insan bedel öder!
Şimdi siz dua edin de Mehmet Eryürek sizin gibi davranıp bu rezaleti ve onu zor duruma sokmak için planladığınız taktiklerinizi uygulayarak sizleri rezil etmesin!
Böyle bir acemilik, böyle bir ihmal görülmemiştir!
AK Parti'nin ilimizdeki yöneticileri son günlerde sıkça yaptıkları gibi yine çuvalladı ve disipline vererek kamuoyundaki itibarını zedelemek istedikleri Eryürek olayını yüzüne gözüne bulaştırdılar.
Belki de Allah şaşırttı!
Bu vahim ve trajikomik disiplin daveti üzerine Eryürek’e bir sürü hak doğdu.
Şimdi Eryürek bu daveti alıp Genel Merkeze götürse ve” Hem beni disipline veriyorlar hem de tüzüğün maddesinde yer alan hükümlülüklerini kendileri yerine getirmiyorlar” dese ne olacak?
Genel Merkez kimi fırçalayacak?
Görüldüğü gibi Ak Parti Kocaeli'de iyi yönetilmiyor.
Kumpasa getirmek istedikleri Mehmet Eryürek olayında kaderin bir cilvesi olarak öyle büyük hata yaptılar ki yine Eryürek’in eline düştüler!
Güzel bir atasözü vardır; "Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste" diye
Siz dua edin ki benim tanıdığım Eryürek sizin gibi yapmasın ve kendisine doğan hakları sizin aleyhinizde kullanmasın!
Yoksa haliniz perişan bilesiniz!
Şimdi bakalım bu fiyaskodan sonra İl Başkanı Mahmut Civelek ve ekibinde yer alan isimler yine ne gibi mazeretler uydurup rezaleti örtbas etmeye çalışacaklar.
