banner542

banner545

BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Şimdi Sayın Cumhurbaşkanımızla Sayın Başbakanın arası biraz bozuk ya.

Sayın Cumhurbaşkanımıza son 1 ayda 2 önemli ziyaret yapıldı ve içeriği açıklanmadı ya.

Sayın Cemil Çiçek' de biraz kırgın ya.

2015’ de 80 civarında Milletvekili bir daha seçilemeyecek ya.

İmralı sürecine 50-60 milletvekili de tepkili ya

Cumhurbaşkanı da Sayın Tayyip Erdoğan olacak ya.

Merak ettim doğrusu; İşte tüm bunlar size bir şeyler düşündürmüyor mu?

Bence biraz düşünün.

2015 seçimlerine kadar 81 ilinde teşkilatlarını kurmuş, kurumsallığıyla, vizyonuyla, misyonuyla ve seçimlere 4-5 ay kala yaklaşık 120 milletvekilinin katılımıyla mecliste grubu dahi olabilecek bir parti kurulabilir mi acaba?

Hemen “Olmaz” demeyin sakın...

Olur, olur.

Bal gibi olur.

Senaryo bu canım.

Bir şey bildiğimden falan değil.

Zaten son yazımdan sonra telefon yağmuruna tutuldum.

"Şu uzaktan Büyükşehir’e gelecek aday kim, gazetelere servis yapan brutus kim" diye soranlara cevap vermekten yoruldum birde bu senaryodan sonra da öyle hemen aramayın beni.

Biraz kafa yorun canım.

TÜBİTAK törenindeki unutulan davete kadar uzanın.

Karşılıklı beyanlara tekrar bir göz atın.

Daha birçok örnek var da ben sadece tüyo vereyim.

Alın pazılın parçalarını yerine yerleştirin, bakalım ne çıkacak.

Merak ediyorum yorumları.

Gelelim başka konuya.

Ben şu Ak Parti Genel Merkezini de bölge milletvekillerini de bir türlü anlayamıyorum.

Bu ne başıboşluktur bu ne vurdumduymazlıktır bu ne boyun eğmektir Allah aşkına?

Her gün bir olay, her gün bir stres, durmadan dalaşma, kasetler, videolar, parti artık disiplinler, ihraçlar, tehditlerle anılır hale geldi ama Allah'ın bir kulu çıkıp “sen ne yapıyorsun kardeşim” diye soramıyor.

Sormasında zaten çünkü muhalefet partileri gayet memnun gidişattan.

Böyle giderse muhalefetin çalışmasına zaten gerek yok çünkü Ak Parti Kocaeli’ de kendi biletini kendi kesiyor.

Son olarak Kandıra meclis üyelerinin Disiplin sonucu Ankara’ dan gelince morali epeyce bozulan Mahmut Civelek gündemi habire değiştiriyor ki yediği goller unutulsun.

Bir gün CHP İl Başkanına öbür gün MHP İl Başkanına laf yetiştirip sataşmaktan başka yaptığı icraat yok.

Ak Parti Kocaeli’ yi salonlara tıkadı Civelek.

Bakan geliyor salonlara, İlçe Danışmalar salonlara, İl Danışmalar salonlara, İstişare toplantısı salonlara, Belediye Başkanları toplantısı salonlara, Kadın Kolları toplantısı salonlara, Sabah toplantıları salonlara, akşam toplantıları salonlara, Meclis toplantıları hadi salonlara…

Yemekler, yiyecekler, içecekler gırla gidiyor.

Sadece buralara harcanan paralarla diğer partiler bütün seçim faaliyetlerini yaparlar, üstede para kalır.

Peki, Salonlara bu kadar tıkışıp kalınca saha çalışmasını nasıl yapacaksın?

Gerçi bu günlerde ne kadar yemekli toplantılar yaparsa o kadar iyidir Sayın Civelek için çünkü kendince teşkilatlarda yükselen seslerin kesilmesinin en iyi yöntemidir bu.

Açılışlara katıl, kurdele kes, yemeğini ye, bir iki sataşma yap, al sana gündem.
Doktorların, Öğretmenlerin, Sevgililerin gününde göstermelik ziyaretler yap, al sana yine gündem.

İktidarın il başkanını vatandaşın içinde gören var mı?

CHP ve MHP sahaya indiler.

Hatta bazı ilçelerde adaylarını bile açıkladılar ve kaç ay önden gidiyorlar.

Kendilerini kutluyorum.

Ak Parti daha mevcut başkanların içinden kellesi gideceklerin gönlünü nasıl alırızın derdindeyken muhalefet çarşıda, pazarda, kahvehanede, sokakta birebir temasa başladı bile.

Tabii bu arada bir sürü fiyaskoya muhatap olduklarından bir panik havası da yok değil Ak Parti’ de.

Şimdi Nisan ayı geldi ve Denetim raporları, Encümen ve Komisyon seçimleri de var belediyelerde.

Birde bunlar yetmezmiş gibi özellikle Derince’ de başlarına cami altı dükkân satışı derdini sokan Aziz Alemdar’ları var.

Buyur buradan yak şimdi.

Meclis satış yetkisini elinden almasına rağmen sadece bir firmanın katıldığı ihaleyle burayı satan Aziz Alemdar bu mecliste yine buranın satış yetkisini isteyecek.

Ne olur?

Büyük ihtimalle meclis yine vermez yetkiyi.

Ne gerek vardı peki hem meclisi hem de partisini bu kadar sıkıntıya sokmaya?

“Hadi bana satış yetkisini vermeyin ama denetim raporuna karşı da muhalefet etmeyin, encümen ve komisyon seçimlerine de itiraz etmeyin” manevrasından başka bir şey değil bu.

Bir taraftan verirken öbür taraftan grup kararına uymaya zorlayacak kendi meclis üyelerini çünkü biliyor ki artık de en az yarısı İLLALLAH dedi kendisinden.

Bu mecliste Derince’ de önemli gelişmelerin olacağını, kendi meclis üyelerini ne kadar gerdiğini ve zor duruma düşürdüğünü gören Civelek ve Alemdar son çare olarak Büyükşehir Belediye Başkanını devreye sokarak ortalığı yatıştırmaya çalışıyor.

Önce ger ger sonra gelin düzeltin.
Onlarda bıktı artık Alemdar’ la uğraşmaktan.

Bakalım İbrahim başkanının bu atağı etkili olacak ve vatandaşın yanında olması gereken meclis üyeleri yine “Parti kararıdır, hadi uyalım bari yoksa önümüzdeki dönem bir daha seçilemeyiz hem bizi de disipline verirler” deyip vatandaşın böylesine gelir getiren malını

SATACAKLAR MI?

Birde buradan küçük bir hatırlatma yapayım son olarak ve bitireyim.

Sayın Bedrettin Argun, Celal Ayvaz, Coşkun Çabukel ve dahası…

Benim İlçe Başkanlığım dönemimde Haydar Bulut Başkanken 3,8 trilyona ve içinde kiracı dahi yokken“Bu bina vatandaşın malıdır, satılmamalı, ucuza gidiyor” deyip ve kendi imzalarınızla verdiğiniz önergeyle buranın satışını iptal ettirmiştiniz.

Şimdi size ne oldu ki satılsın diye el kaldırıyorsunuz?

Sizi bu kadar değiştiren nedir acaba?

Elinizi vicdanınıza koyunuz ve milletin bu kadar gelir getiren malını yine sattırmayınız.

Bugün sizi affetmeyeceklere değil yarın affetmeyeceğe yönelin ve öyle karar verin.

Yarın bu sokaklarda siz yürüyeceksiniz, başkası değil ve bu millet sizi oraya kendisini temsil etmeniz için gönderdi.

Ya bu gününüzü kurtarın, ya da yarınlarınızı…

Ya milletten yana olun, ya da zilletten.

Karar sizin.

Kalın sağlıcakla.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.