Merkez Camii altındaki işyerini satmaya çalışan ve meclise rağmen “Dediğim dedik, çaldığım düdük” diyerek satışı gerçekleştiren Alemdar bu kararla çok zor duruma düştü.
Bileti tamamen kesildi.
Şimdi onun her kararına kayıtsız şartsız destek veren meclis üyeleri şapkayı önüne koyup düşünmeliler.
Grup kararları önemlidir ama meclisin iradesine gölge düşürecek bazı konularda vatandaş penceresinden bakmanın her zaman faydası vardır.
Yanlış karardan geri adım atılmalıdır, bu çok normal ancak son olayda partisini bu kadar zor duruma düşüren Alemdar’ın geri adım atmadığı tam aksine “Sen atmazsan işte ben böyle ben attırırım” restiyle kuyruğunu kısa kısa boyun eğdiği açıkça görülüyor.
İbrahim başkan çok önemli bir ders vermiştir Derince’ ye.
Şimdi Alemdar’ a bir kez daha sorun bakalım; Seni tekrar aday yapmaları için bize 3 tane neden sırala diye.
Sayamaz.
Kendi de biliyor, işi bitti.
Bundan sonra seni neyle anmamızı istersin?
Kararlarınızı alırken istişare etmezseniz, enine boyuna tartışmazsanız ve meclis üyelerinizi kukla gibi görürseniz biri çıkar böyle haddinizi bildirir işte.
Hem Ak Parti’li Hüseyin Çepil ve İsmail Balcı’yı hem de CHP ve SP’li duyarlı meclis üyelerini cani gönülden tebrik ediyorum.
Vatandaşın yardımlarıyla yapılmış ve değerinin çok altında satılmaya çalışılan işyerinin satılmamasına öncülük etmeleri ve direnç göstermeleri Derinceli vatandaşlar tarafından da çok olumlu karşılanmış ve takdir edilmiştir.
Satış kararına el kaldıranların sadece bu karar için değil partilerini sıkıntıya sokacak birçok kararda ellerini kaldırırken önce vicdan muhasebelerini yapmaları sonra el kaldırmaları gerekir artık.
Aziz Alemdar’ın önümüzdeki dönem aday gösterilmeyeceğini biz çok iyi biliyoruz fakat durdurulması gereken yönlerinin de o gittikten sonra Derince caddelerinde başı dik gezmek isteyenler tarafından artık daha dikkatle izlenmesi gerektiğini, önlerine her gelen maddeye el kaldırmalarının ne kadar sakıncalı olduğunu da artık onların bilmeleri gerekir.
Aynı satışa Haydar Bulut döneminde itiraz edip satışını engelleyen ve kendi belediye başkanına karşı önerge vererek bir ilki gerçekleştiren şu anda da görev yapan o günkü duyarlı meclis üyelerinin de cevap vermesi gereken birçok soruyla muhatap olacaklarını, halkın malının satışında çok daha temkinli olmaları gerektiğini de hissetmeleri gerekiyordu.
Şimdi Derince’ de siyasetin nabzının attığı her yerde şu soru soruluyor; O gün “Hayır” diyenlere ne oldu ki bu gün satılsın diye ellerini kaldırdılar.
Evet, işte Derince’nin aslında en büyük sorunu bu; Kayıtsız şartsız teslim olmak.
Bunu anlamaları için nasihat değil de musibet gerekiyordu demek ki.
Dilimizde tüy bitti ama bazı eski dostlar bizi anlamamak için ellerinden geleni yaptılar.
Hatta bizim yanımızdayken zarara uğradıklarını bahane ederek “faturalı hayata” geçmeyi tercih ettiler.
Arkamızdan kuyu kazdılar.
Bir sürü gıybet, dedikodu yaparak günaha girdiler.
Alemdar’ la Civelek’ in kayığına bindiler.
Ne oldu?
İtibarınız mı arttı?
Aziz Alemdar’ la birlikte olmanın mutluğunu (!) yaşadınız ve bitiyor fakat siz Derince sokaklarında nasıl anıldığınızın farkında mısınız?
İşte bitti, bakın.
1 yıl sonra her şey yeniden başlayacak ve siz bugün meşgul ettiğiniz yerlerde olamayacaksınız.
4-5 bin TL maaş almak için, 5-10 bin TL fatura kesmek için, akrabalarına yer açmak için atmadık takla bırakmadınız da biz gittikten sonra huzurunuz oldu mu hiç?
Allah sizi öyle bir sınadı öyle bir imtihan etti ki; Hepiniz hesabını veremeyeceğiniz bir zilletin içine düştünüz.
Bu günler de bitecek demiştim, başımız dik olsun, kimseye boyun eğmeyelim demiştim… Haklıymışım değil mi?
Bir kendinizin durumuna bakın, birde bükülmeden duranların duruşuna bakın.
Sizce hangisi onurlu?
Bu satışın gerçekleşmemesi ve gerçekleşmeme sebepleri BALYOZ gibi inmeli kafanıza.
Küçük bir mesele gibi göstermeye de çalışmayın sakın.
Altı üstü bir satış gerçekleşmedi diyebilir sizin gibi “zevahir kurtarıcılar” ancak bizim baktığımız yani vatandaşın baktığı pencereden görünen bambaşka.
O pencereden bakıldığımızda şu görünüyor; Aziz Alemdar ve onun her kararına boyun eğenlerin Derince siyasetindeki işleri artık tamamen bitmiş ve itibarları hak ile yeksan olmuştur.
Sayın İbrahim Karaosmanoğlu’ nu bu hassas konuya verdiği tepki sebebiyle binlerce kez kutluyorum.
Ak Parti meclis üyesi Hüseyin Çepil ve İsmail Balcı’ yı ve ayrıca mecliste konu tekrar gündeme gelseydi karara uymayacaklarını bildiğim ismi bende saklı 3-4 meclis üyesini de kutluyorum.
CHP ve SP meclis üyelerini de ayrı ayrı kutluyorum.
Derince’ nin ve Derince’ linin öz malına sahip çıktığınız ve vatandaşın hakkını kimseye peşkeş çekmemek için ortak müşterekte buluşarak Demokrasi dersi verdiğiniz için.
Sizin nasıl anıldığınızı biz görüyoruz.
Başınız dik ve asilce yürüyorsunuz Derince sokaklarında…
Ben isterdim ki tüm arkadaşlar da öyle gezebilsin.
Bu iş bitti.
Şimdi herkes Denetim raporundaki “FATURA REKORTMENLERİNİ” bekliyor.
Raporun dışında söz alacak meclis üyelerini herkes iyi dinlesin, gazeteciler o cümlelere çok dikkat etsin.
Orada üç kuruş için dostlarını satanlarla, hiçbir emeği olmadan ancak birileri tarafından yönetici vasfı kazandırıldıktan sonra kütür kütür fatura kesip sonrada “BİZ HELALİNDEN KAZANIYORUZ” diyenlerin fotoğrafını göreceksiniz büyük ihtimalle.
Tahminim bu…
İnşallah yanılırım.
Hani çok söyler ya bazıları…
“İt ürür, kervan yürür” diye.
Bende bu sözü sıkça kullananlara buradan sormak isterim.
İt bolca ürüyor, görüyoruz da, Kervan yürüyor mu?
Kalın sağlıcakla.