banner542

banner545

BİST
4.854,16
ALTIN
1.043,73
DOLAR
18,62
STERLİN
22,41
EURO
19,31

Sultan Süleyman kime kardeşini, kızını verdiyse hepsini önemli yerlere getiriyor.

En son kızını bir adama verdi adamı anında “KUBBE VEZİRİ” yaptı.

Güzel iş anasını satayım!

Hem padişah kızını al hem de Kubbe Veziri ol.

Şimdi bu adam padişah kızını almasa bu görevi rüyasında görebilir miydi?

Asla.

Talih kuşu işte.

Kondu mu konuyor.

Damat ol birde saltanata dâhil ol.

Biz sürünelim!

Hadi kelleler kesilsin...

Niye?

Padişah kızı yok bizde!

Geçen hafta dizide 12 kişinin kellesi gitti.

Melami şeyhi ve 11 müridi öbür âleme göç etti.

Tabii hakikatleri Vahdet-i vücut faslından dillendirdiği için gitti.

Onu kestiler yetmedi yanındaki 11 inanmış adamında başını kestiler.

Ne benzer bir dünyada yaşıyoruz.

Aradan ne kadar zaman geçti ama anlayışta fark yok.

Ne kadar damat enişte varsa ver coşkuyu.

Konuş kelleler gitsin ver kızını KUBBE VEZİRİ olsun.

Şimdi kafası kesilen adamda padişahın kızıyla evli olsaydı kendisine bunlar yapılır mıydı?

Asla.

Eee gel bu güne...

Bak sağına soluna...

Ne değişmiş?

Talih kuşu aramızda.

Bırak damat olmayı daha adayken bile kafamıza güvercin pisledi mi işler tertemiz.

Bide bunun getirisi var ha...

Düğünlere nişanlara bir bak.

Kuyumcular çarşısını toplasan o kadar altın göremezsin.

Takı merasimleri saatler sürecek diye ortada sosyetik çuvallarla geziliyor altınları toplamak için.

Takılarla değil Murat124 almak, gemi bile alınır.

İyi iş ya...

Bizde tam enayiymişiz...

Gidip bir padişah kızı alıp Kubbe Veziri olamadık.

Neyse...

Kellesi kesilen Melami şeyhi olmakta önemli…

Yoksa tarih seni nasıl yazacak?

Boynu vurulmadan önce şöyle dedi; Bizim başımızı kesen cellâtları kimse hatırlamayacak ama bizim adımız Baki kalacak.

Doğru dememiş mi?

100 yıl sonra anılmıyor mu?

Cellatların adını bilen var mı?

Yok.

Şimdi bunları yazdım diye sizde sakın gaza gelip kellenizi aldırmayın ha...

Siz siz olun padişah kızı almaya bakın.

Devir bu devir.

Ya da yalaklık mesleği var.

O da biri başka ya...

Biri Hürrem’ in biri Şahuban’ ın biri Hatice’ nin yalağı.

Vezirlerinki de cabası…

Bir meslek bu kadar iyi icra edilebilirmi arkadaş ya?

Özel eğitimli bunlar.

Bir ispiyon yap, gönlünü alacak ufak bi iş yap kese kese altınları indir cebe.

Adamların başka hiçbir işi yok anlayacağınız.

Sadece yalaklık.

Hop indir keseleri.

O kadar geri niye gidiyoruz ki?

Gel bu güne.

Fazla detaya gerek var mı?

Modeller aynı.

Al o günü vur bu güne.

Yap şirinlik al keseleri.

Yap yalaklık kes faturaları.

O günün Sümbül efendileriyle bu günün Ömerleri, Mehmetlerinin ne farkı var?

Zikir aynı fikir aynı.

Bir de şeyler var... Şeyler...

O günkü adıyla Harem ağaları...

Adam diyor ki '' bu akşam şu gelsin'' bizim ki gidiyo kadına ''seni istedi, halvete hazırlan''

Haydaa...

Adamın şeyinin şeyi bile var.

E, yine geriye gitme.

Gel Bu güne.

Bu kadar benzerlik olur mu ya?

Butik otel hazırlansın...

Yok yok... Bu akşam falancayla şuradaki eve gideriz...Sen ayarla...

Ya ben pe...enkmiyim?

Maaş alıyosun lan... Tabii ayarlıcan.

Hem senin işinin bi parçası Harem ağalığı!

Uluslararası sefere çıkarken o dönemdeki gibi öyle fellik fellik mesir macunu aramaya da gerek yok...

Cepte bi paket viagra... İki kardeş millet gelsin bir araya.

Ne yani, olmuyor mu?

Sende biliyorsun ki bal gibi oluyor.

Peki, bugün oluyorsa o günlerde olmasının ne gibi sakıncası var?

Amma kızıyoruz değil mi?

Adamlar anlı-şanlı geçmişimizi dizi yapmışlar rezil-i rüsva eyliyorlar…

Bizde anca lanetler ediyoruz kendilerine değil mi?

Bugün niye kızmıyoruz?

En büyük melanetler işlenirken neden sus pus oluyoruz?

Saray entrikaları gururumuzu daha mı çok incitiyor yoksa?

O dizilerde sakın bizleri bilmek istemediğimiz gerçeklerle yüzleştiriyor olmasınlar!

At üstünden indikten sonra veya onlar seferdeyken saraylarda neler olup bittiğini hicvetmeye çalışmasınlar sakın.

Acayip kızıyoruz şanlı geçmişimizi rezil-i rüsva ediyorlar diye ammaaaaa....

Ya bugünlerimizi yarınlarda dizi yapmaya kalksalar veya arşivlerden entrika belgelerini indirecek olsalar, saray entrikalarından farklı ne bulacaklar diye düşünsek ne cevap veririz kendimize?

Bizim bu günümüzü irdeleyecek olan gelecek neslimiz neler bulur gizli arşivlerde?

Göğsünü gere gere şanlı geçmişimizden mi bahsedecekler yoksa gücün ve iktidarın sarhoşluğuyla yediğimiz nanelerimizden mi?

Eğer onlara şerefli bir mazi bırakmak istiyorsak; Melami şeyhi gibi kellemizin gideceğini bile bile cesaretle konuşmayı ve çürük düzene karşı koymayı mı göze almalıyız yoksa sükût edip kaderimize razı olmayı mı?

Karşıtlarımız söylüyor diye “Sen susarsan ben susarsam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa” sözü doğru değilmidir acaba?

Bak dostum; Eğer tarihin bizi yazarken ayıp etmemesini istiyorsak bizlerde ayıp etmemeliyiz.

Ayıp edenlere sessiz kalmamalıyız.

Bizim oğlanlar diye, ne damatlara sağlanan avantajlara ne de ihale şebekecilerine göz yummamalıyız.

Modern harem ağaları oluşturanlara fatura hevesiyle yandaşlık yapmamalıyız.

Yoksa ne ardımızdan bizi hayırla yâd edecek nesli oluşturabiliriz nede zamanın Yezitlerine boyun eğmeyen Hüseyinler olabiliriz.

Ecdadın dizileştirilmiş saray entrikalarına kızmak yerine kendi  günümüzde olup bitenlere sesimizi yükseltmeli ve bugünkü saray entrikalarına karşı asil bir duruş sergilemeliyiz.

İddiamız neyse ve ne için seçildiğimizin farkındalığıyla ve hak ediyor olmasak da bize yüklenen çok önemli misyonun şerefiyle hükmetmeliyiz.

Bizi var eden değerlerimizi yitirirsek ve ahu figanlar eyleyecek kadar iğrenç işler yaparsak gelecek nesillerimize bugün izlerken bizim kızdığımız şekilde dizi konuları miras bırakmış oluruz.

Ve en önemlisi;  Şanlı geçmişimizi yok sayan diziler yapacaklara fırsat vererek gelecek neslimize paramızı kendisine sermaye etmek için manevi hassasiyetlerimizle adeta dalga geçen o reklamdaki gibi sözler söylemek zorunda kalırız“Yok aslında birbirimizden farkımız ama biz OSMANLI BANKASIYIZ.”

Farkımız yoksa biz neden Osmanlı Bankasıyız?

Kalın sağlıcakla.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.