Son 2 ay adayların saha çalışmasıyla geçer.
Önemli olan aylar bu aylardır.
İlçe ilçe sandık kurulları ve sandık müşahit çalışmaları yapılır.
Her sandık kuruluna görevliler belirlenir ve bunların eğitimleri başlar.
İlçe ve mahalle yönetimlerinde görev yapanlarla Kadın ve Gençlik Kolları yönetimlerine tüm sandıklarda oy kullanacak seçmenler zimmetlenir.
Sandık sandık çalışılır ve seçmenlerin içinden kendi parti üyeleri olanlar elenerek geri kalan seçmenler renklere bölünür.
Yeşil renkler kesin oy alınacaklar, sarı oylar ortada veya kararsız olduğu varsayılanlar, kırmızı renkler ise diğer partilerin net seçmenleridir.
Her işini bilen parti SARI renkler üzerine yoğunlaşır ve tüm stratejiler bu seçmenler üzerine planlanır.
Partinin tüm görevlileri her sandıktaki sarı renk seçmenleri birebir ziyaretler, çay sohbetleri, cami altı muhabbetleri, ev ziyaretleri yaparak yakın markaja alır ve tüm yapılan bu çalışmalardan sonra rapor hazırlanır.
Seçmen üzerinde kim ne kadar etkili olduysa seçmenler tekrar renklenir ve yaklaşık oy sayısı veri olarak ortaya çıkar.
Burada iktidar partisi olmanın avantajları fazladır çünkü etkili aile büyükleri veya kanaat önderlerinin yönünün değiştirilmesi maksadıyla Milletvekilleri, Belediye başkanları devreye sokularak çeşitli vaat ve yöntemlerle (!) Sarı renkler kolayca Yeşile dönüştürülebilir.
Bu uzun soluklu bir çalışmadır ve nokta atışlar yapmak gerekir.
Herkes bunu beceremez tabii.
Bu arada Kadın Kolları çok faal olmalıdır.
İktidarsan icraatlarını, muhalefetsen hedeflerini ve iktidar partisinin bilinmezlerini vurgulayarak hedefe ulaşmaya çalışırsın çünkü ev hanımlarına ulaşmanın yöntemi kendi cinslerini devreye sokmaktır.
Ak Parti ve Saadet Partisi bu konuda en başarılı örgütlenmeyi yapan partidir ancak bu seçimlerde çözülen şifrelerle Ak Parti’nin bu başarısının diğer partiler çok üstüne çıkacak gibi görülüyor çünkü daha önce ardına kadar açılan kapıların bu dönem yüzlerine kapanması için şartların oluştuğu çok açık.
Parti Gençlik Kolları veya örgütleri ise hem yeni seçmen yaşına girmiş gençlerle temasa geçer hem de özellikle üniversite gençleriyle toplantılar tertipleyerek ve bu toplantılara Milletvekili düzeyinde hatipler getirerek eğitimli gençlere kendi ağırlıklarını hissettirirler.
Yüksek perdeden konuşurlar ve etkiyi oluşturmaya çalışırlar ancak burada da iktidar partisini bu dönem sürprizler bekliyor gibi.
Sorulacak ve verilen cevaplara dahi yeni eklenecek birçok sorular olacak ve belki de ve hiç olmasını istemediğim bir şeydir ancak sanırım nahoş hadiseler dahi gelişecek.
Gençler kızgın, kırgın, işsiz ve gelecekten ümitsiz.
Çözüm süreci de gerdi gençleri.
Bu durumu şimdiden gören Ak Parti gençlik kolları göstermelik ve zaten kendisine yakın gençlerle toplantılar tertipleyecek ve topluma işte bize destek veren yeni gençlik mesajları vermeye çalışacak.
Muhalefet partileri bu dönem hem kadın hem de genç seçmene ulaşma ve etki oluşturma konusunda çok şanslı çünkü milletin kafası çok karışık ve de her aile de en az 2-3 genç işsiz.
Muhalefet evlere girerse ve gençlere dönemin gerçekleriyle doğru yaklaşırsa işi bitirir.
Esnaflar bu dönemin en büyük mağdurları ve gün artık onların günü olacağı için öfkesini dile getirmek için iktidarı dört gözle bekliyor.
Soracağı ve öfkesini dile getireceği çok argümanları var.
Tüm esnaf kredi batağında, vergi borçları zirvede, evdeki çorba zor kaynıyor ve tüm bunlar yetmiyormuş gibi 1 kişinin çalıştığı işyerlerine dahi hekim ve bilmem ne zorunluluğu da getirilince sinirler zirve yapmış durumda.
Basına yansımasa da iktidarın esnaf ziyaretlerinde çok iyi bildiğimiz nahoş hadiseler gelişiyor.
İçeri sokulmayanları da belediye başkanına “ne yüzle geliyorsun?” diyenleri de biliyoruz.
Muhalefet bu dönem esnafa çok samimi yaklaşmalı.
Özellikle siyasetin nabzının attığı bölgelerdeki sözü dinlenir esnaflarla dirsek temasına geçer ve mağduriyetlerini giderecek söylemler geliştirirlerse esnaf eski yönünü kesin değiştirir.
Zenginler ve işadamları için yapacak bir şey yok.
İsteseler de istemeseler de renklerini değiştirme şansları yok.
Buraya kadar yazdıklarım toplumun değişik katmanlarının seçimler üzerindeki etkisi ve partilerin kendilerine yaklaşım stratejilerini özetler.
Bu konularda daha çok sözümüz olacak.
Şimdi diğer önemli kısma geçelim.
Partiler seçim bütçelerini bu aylarda hazırlamaya başlarlar.
Devletten bütçesinden destek alan siyasi partiler ve aldıkları miktarlar bellidir.
En büyük ve muazzam devlet desteği Ak Parti’nindir.
Muazzam devlet bütçesi payından daha büyük ve dehşet bir bütçe daha vardır.
Bakanlar, milletvekilleri ve belediye başkanları.
Bu bütçeler nasıl oluşturulur, kimler ne kadar katkı sağlar, dudak uçuklatan bütçelerin oluşmasında kimler etkilidir, başka destekçiler var mıdır?
Kimler aracılık eder, oluşan bu bütçeden il bazında istifade edenler kimlerdir, harcama kalemlerini kendi işlerine kimler yönlendirir, pastadan kimler en büyük payı alır, bu pasta nasıl pay edilir, muhalefetin imkânlarıyla iktidarın imkânları arasındaki uçurum farkın seçimlere etkisi nedir?
Tüm bu bilinmezlerin kaleme alınacağı gün bu gün değil.
Bu günlük bu kadar.
Kalın sağlıcakla.
